Yine hüzün çöktü kara bağrıma,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Kaç bayramdır cevap vermez çağrıma,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Analar göçüyor ona doymadan!
Bayram gelip yüzler gülecek derken,
Evlat; kadir, kıymet bilecek derken,
Kara talihimi silecek derken,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Babalar göçüyor ona doymadan!
Anaya, babaya özüm yanarken,
Sabırla kederi sırdaş sanarken,
Acısı tarifsiz gardaş anarken,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Gardaşlar göçüyor ona doymadan!
Esen yele benzer geçen seneler,
Sanırsın ki anzer göçen neneler,
Kevser ırmağından içen dedeler,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Nesiller göçüyor ona doymadan!
Hasret yığın, yığın dağa dönüyor,
Gönül gazel olmuş bağa dönüyor,
Asırlar bin yıllık çağa dönüyor
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Atalar göçüyor ona doymadan!
Yaşanan acının olmaz delili,
Haktan iste Şahan sabr-ı Celil’i!
Gardaşım Ahmed’i, babam Halil’i,
Ömürler geçiyor henüz aymadan!
Her gelen göçüyor ona doymadan!
Kayıt Tarihi : 13.9.2016 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)