İslâm şeriati içinde, bir çok kutsal günler vardır. Bayramlar da, bunlardan biridir. Muhammedi’lerde ve de Türk’ler de ise; bayramın yalnız adı değil, kutlanışı bile, diğer din ve milletlerin bayramlarından çok farklı, çok daha edepli ve çok daha vakârlıdır.
Bilhassa; BAYRAMI bir gün önceden karşılamak için bile, ayrı bir heyacan ve ruhen arınmanın zirveleri yaşanır! .. Bayramın gecesi ise; tam bir metafizik gerilim terennüm edilir ve ilave ibadetler, hayır ve hasenetler yapılır, en mühimi de uyku uyumadan sabahlanmaya çalışılır...
Şafak vakti; metafizik gerilim zirve yapar ve apayrı duygular yaşanır, apayrı ruhani zevkler Arş’a yelken açar! ..(ekbette ki; bunu kalbiyle, vicdanıyla, aklıyla ve mantığıyla, gönlü ve duygularıyle.. yaşayanlar için.)
Sabah namazından sonra ise; diğer günlerden ayrı bir sabah, her yönü ile kendini hissetirir. Bu; tam tarif edilemeyen ve algısı, terennümü, yaşayışı.. çok farklı, metafizik gerilimi yüksek bir sabah’tır. “BAYRAM günlerindeki, o “BAYRAMA ÇOK ÖZEL SABAH’ların! ..”
Hiç unutulmaz, “bayram günlerine rastlayan bu mübarek sabahlar! .. ” Her sabah’tan, çok farklı bir sabahtır; şu bayram günlerindeki sabahlar! .. Ve bir de; yılbaşı gecesi ile çakışan, “BAYRAM’daki O, SABAH” var ya! .. O sabah! .. İşte, insanı ah-vah ettiren o sabah! .. O, belki bir ömür boyunca; ancak, bir defacık yaşanan o sabah! ...
İşte, o yılbaşı gecesinin sabahı! .. Bilene, ne büyük bir yol ayrımını.. ve ne büyük bir seçimdi, O, BAYRAM’daki SABAH.. Beni, defalarca bütün zerrelerice; ahhhh ettiren, o sabah!
Acaba; hayat boyu, hem de birkaç nesile, bir defa daha rastgelir mi? ..
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta