Siz ana, babaya giderken,
Söyleyin ben nereye gideyim
Ben yine dört duvar arasındayım,
Yalnızım... Dinmez ki yürek sızım
Analı babalı bayramları bilmem
Hiç bayramda anam olmadı ki
Bayramlar analı babalı olacak ki
Bayram o zaman bayram ola…
Ana oldum
İki canım var
Canlarımdan kopardılar
Onlarla da bayram görmedim
Bayram bilmem bu yüzden
Onlarda analı bayram bilmez,
Bayramlar yürekte közüm
Bayramlar analı babalı olacak ki
Bayram o zaman bayram ola…
Çıkmam evimden
Yani hapishanemden
Görmek istemem
Analı babalı bayramları,
Kıskanırım…
Kahrolur ağlarım…
Ana yok, baba umarsız,
İki oğlum, bensiz anasız…
Yar desen,çaresiz.
.
Bayramlar analı babalı olacak ki
Bayram o zaman bayram ola…
İşte bir bayram daha düşüyor kapıma
Bayramlarım var... Ağıtlar düşen
Bayramlarım var... Hüzünler harmanı
Bayramlarım var... Gözyaşımda boğulan
Ve... Bayramlar yürekte közüm
08.12.2008
Hatice Katran
DOST YÜREKLERDEN...............
Evlâttan uzaksın gönüle yakın
Çektiğin çileler, geri gelmesin
Yanan yüreğine, gülleri takın
Dertli olduğunu, kimse bilmesin.
Arada engelleri, yıksaydın keşke
Birgün katlarına, çıksaydın keşke
Sevgi kurşunuyla, sıksaydın keşke
Seni ağlatanlar, asla gülmesin.
Necati dertlendi, ağıt sözüne
Ağlarken uykular, girmez gözüne
Nasıl bakacaklar, Rabb'in yüzüne?
Yatacak yeriyle, barkı olmasın.
Necati Ocakcı
..........................................................
Ağlayan ve aramayan dostuna,
Yorumsuz armağandır.
Derdini dertlenenler çok iyi bilir de,
Yaşayanlar daha iyi bilir.
Çünkü, yiyen bilmez de, doğrayan bilir.
Allah yâr ve yardımcın, yardımcımız olsun.
Şiirin kalıplara sığmayan, tabii bir ağıt olmuş.
Ama bence bu kadar kendini koyvermemelisin.
Allah daha büyük dertler vermesin.
Selâm ve sevgilerle bayramını da kutlarım..
Haydi kal sağlıcakla
Necati Ocakcı
...................................................
BAYRAM GÜNÜNDE
Diller açılır da, söyler kelâmı
Erenler cem olur, bayram gününde
Başla göz üstüne, dostun selâmı
Mektup fermanlaşır, bayram gününde.
Peştemâl kuşanan, usta olsa da
Kırk günlük matemde, yasta olsa da
Yatakta uzanan, hasta olsa da
Dertler dermanlaşır, bayram gününde.
Acılar ok olur, bağra saplanır
Kalplere nur dolar, sır’la kaplanır
Yapılan hayırlar, Arş’ta toplanır
Sevap harmanlaşır, bayram gününde.
Her türlü nimetten, gıda alır da
Gönül Mevlâ’sını, arar bulur da
Pervaneler gibi, döner durur da
Sevinç kirmanlaşır, bayram gününde.
Yurdundan ayrılan, dostunu özler
Doyurmaz sohbetler, bal gibi sözler
Yalvarır, Mevlâ’ya çevrili gözler
Dilek ormanlaşır, bayram gününde.
İnanç; insanlığın şalı, süsüdür
Ömür; sonsuzluğun, tek törpüsüdür
Toprak; günahların, son örtüsüdür
Gönül kurbanlaşır, bayram gününde.
Necati ummanı, gördü de daldı
Bütün dertlerini, deryaya saldı
Her geçen bayramdan, bir hikmet aldı
Kullar bayramlaşır, bayram gününde,
Sevinç kirmanlaşır, bayram gününde.
Necati Ocakcı
.....................................
Annelere, babalara, evlatlara
Annem yaşıyor
Rabbim uzun ömürler versin.
Babamı ziyaret ettik
Mevlam rahmet eylesin
Dualarımızı gönderdik
Fedakâr babama
Hüzünlendim baktıkça
Mezar taşına
Manevi bile olsa
Bir evlat kaybettim
Gönülden, candan sevdim
Yaşıyorken yüzünü
Yaşamazken kabrini
Bir nebze bile göremedim
Bu da bir evlat yası ya
Mezarına kapanıp
Ağlayamadım doyasıya
Rabbim rahmetler eylesin
Annenizin de,
Merhum babamın da
Melek kızımın da
Mekanını Cennet eylesin.
Yaşayanlarımıza uzun ömürler
Evlatlarınıza kavuşmak
Bağrına basmak nasip eylesin
Evlat acısı yaşatmasın.
09/12/2008
Kadir Tozlu............................................
Bu bayram,içim yine buruk
Anamın,babamın ve eşimin
Mezarı başında buldum mutluluk,
Kardeşlerim,yeğenlerim geliyor
Elimi öpecek,
Ayakta durmalıyım dimdik.
nilüfer gümüş
....................................
Kurban Bayramı
Yalnızlık odamda biçare gezer,
Dilsiz ve kulaksız soğuk buz keser.
Gelmesin bayramlar bunca tatiller,
Söylesem derdimi delirmiş derler.
Gecelerin suskun başladığını,
Hasretle yaşamanın yalnızlığını
Kim dinler ki bir, bir sebep anlatsam
Neden sevemedim bu bayramları
Nerede ahbaplar nerde dostlarım
Unuttu hısımım akrabalarım
Çocuklarım öksüz bu sağlığımda.
Bayramlara küsüp, küsüp ağlarım.
Bilirim yazgıyı bizler yazmadık
Dost bildik herkesi her söze kandık
Çocuklarla mutlu olalım derken
Bayramları düşman eyleyip kaldık.......Bilal Esen
.............................................................................................
Gurbette Bayram
Bilmem kaç senedir gurbet eldeyim.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Bilemezsin ki dost, ben ne haldeyim.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Bayram gurbet elde hüzünlü geçer.
Hasret Ana, baba, bacıyı seçer
Seherde sıladan bir rüzgâr eser.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Bayramlar özlemi vuslata katar.
Yollarımız ırak, hasret buz tutar.
Vuslata erdikçe özlemler biter.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Eller al giyinmiş seyrana çıkar.
Bu hasretlik beni yürekten yakar.
Bayram buruk geçer bendimi yıkar.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Bu günler özlemin arttığı andır.
Çileyle efkârı sattığı andır.
Baba ocağında yanınca tandır.
Dostlar bayramınız mübarek olusun.
Gurbet de kılınan bayram namazı.
Daim Yaradan'a ettik niyazı.
Sizden ayrı anam diner mi sızı.
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Hakkın emri ile bu güne erdik.
Günahı sevabı ortaya serdik.
Yad el de özlemi hasreti derdik.
Dostlar bayramınız, mübarek olsun.
Gene sensiz geçti anam bu bayram.
Tütüyor burnumda bir bardak ayran
Ne zaman bitecek, vuslat-ı devran.
Dostlar bayramınız mübarek olsun
Korhani gurbetten sılaya selam.
Ne yapsa ne etsem görünmez sılam.
Mikdatiyle ettik bir iki kelâm.
Dostlar bayramınız mübarek olsun
……………..…………Aşık Korhani
...............................................
Yine Bayram! Yine Yalnızlık!
Sessiz sessiz ağlıyor ruhum
Suskunluğa yeminli bayram sabahında
Yine çatır çatır kavrulurken umutlarım
İhanet rüzgarının kucağından esiyor
Gülmeyi unutan asık suratlı gündüzler
Gecenin dargın karaltısından artan
Ağlayamayan, küskün ve sisli gözlerim
Bu kadar iliklerime işlememişti yalnızlık
Böylesine üşümemiştim uzun zamandır.
Oysa,
Ne güzel geçtiydi çocukluğum
Yokluğa sarılı bayramların, coşkulu sabahında
Bağırtı ve telaşlı koşuşturmalarda sivrilen
Önce babamın gür ve egemen sesi
Ve ardından
Sazı alan annemin sitemli serzenişleri
Masada yatışan tatlı kavgalar
Hala çınlıyor kulağımda.
Ne zormuş meğer sessizlik
Eskiden biz olurduk
Sabahların susmayan çalar saati
Azar yankılanırken neş’e yüklü soluk duvarlarda
Uyutmazdı kuduruk sevinçler
Kabından taşardı sokak özlemimiz
Kim para, kim şeker verecek?
İnceden inceye hesabı yapılan
Ah! O eski bayramlar, ah!
Ya şimdi?
Yalnızca telefonun alarmı çalıyor
Susmayı bilmez, azardan anlamaz
Sesi de o kadar modern ve anlamsız ki!
Her darbesi ruhumu söküyor zamandan
Başka çıt çıkmıyor çaresizlik hanesinden
Kederli yutkunmalarım duyulurken
Yalnızlık acımasızca vuruyor gönül telime
Tek yarenim de bezginliğim
Ve,
Tir tir titreyen yürek takırtılarım.
Böyle işte,
Yılların günleri hızla kovaladığı
Kırgın zamanlarla eşdeğer
Buruk bayram sabahlarından biri daha
Bütün kasvetiyle karşımda salınıyor
Asmış suratını ümitsizliğim
Geçmiyor bir türlü inatçı saatler
Yığılmış üzerime tarifsiz hasretler
Aydınlık doğmak istemiyor ruhuma
Kaderden kedere tek dostum
Beni bana terk etmeyen ıtırlı hüznüm
Ve,
Akıp giden, kırgın gönül yaşlarım
Bir başımıza beraberiz yine kol kola.
İşte,
Bugün yine bayram
Yeni bir bayram, tadı geçmişte kalan
Tadına inat adını sorgulatan
Yine yalnızlık,
Yine hüzün rüzgarları esiyor içimde.
Ben böyleyim işte, yıllardır...
Burhanettin Akdağ
.......................................
Yolların Sonunda
Aşkın şarabını yudum da dene,
Acı mı, tatlı mı, iç de gör nasıl?
Evlat acısını sorma dur hele,
Canının derdine düş de gör nasıl?
Kış günü yaşatmaz baharı nisan,
Gönlünde yaz varsa yine öyle san.
Yokluğu bilmezsin doluysa kasan,
Bir gün bir darlığa düş de gör nasıl?
Hep gurbet gezerim gözlerim dolu,
Yolumun üstünde Ankara, Bolu.
Gökte fark etmezsin dikenli yolu,
Dağı yalınayak aş da gör nasıl?
Ayaz'ım hak için hakkın kurbanı,
Hak yolunda boynundadır fermanı.
Tıp da bulamazsan derde dermanı,
Çareyi ölüm de seç de gör nasıl?
Ahmet Ayaz
..................................
Bitmez bir gurbetin sancısın gördüm,
Yürekten hüzünün yankısın gördüm,
Çektiğim çilenin aynısın gördüm,
Acımı ekmeğe katık ederken.
ümüt güngör
....................................
aah gardaaşşş
bayramlar kara gelir
yürekler yara
ne deyim sana
İbrahim Çelikli
...............................
Bayram gecesi
Karanlık gecelerimin ben
uykusuz bekçisi..
Bu gece ellere bayram bana
hicran gecesi
Yüreğim yandı hasretten
bayram arefesi...
Nasıl..! yanmasın nerde bu
garibin ailesi..
Bayrak demiş,ezan demiş
göç etmiş ya hepisi
Muhacırlık var soyunda
bitermi çilesi
Benim kaderimin çok acı
yazılmış çilesi
Bayram geldi neyime
demiş ya birisi
Anam,babam, bacım oldular
Rabbimin sevgilisi
Vatan,bayrak ve ezan sesi
doldurur nefesi
Kısmet olur mübarek
topraklara gömülmesi inşallah
Nazife Görgün
..............................
Alamadım tadını hiç bayramın,
Çoluksuz-çocuksuz bayram mı olur?
'Hasret' koydum adını ben bayramın
Sevgisiz, kucaksız bayram mı olur?
Onunla yanardı odum-ocağım,
Oydu benim sığınacak saçağım,
Oymuş anladım ki kolum-bacağım
Hiç kolsuz-bacaksız bayram mı olur?
Duyan var mı bilmem içten yasımı?
Bayram temizlemez gönül pasımı,
Sönmüş ocağımdan kalan isimi..
Yuvasız, ocaksız bayram mı olur? ....İhsan Gürbüz
..................................................
Bayram yok ki iki gözüm
Bayramlarda olsun sözün
Ağlar issen gülmez özün
Bayram zaten olmaz çözüm
gencorıza
................................................
bayram geldi yine
ağlarım kaderime
anasız babasızım
bayram benim neyime.....
sevgilerimle, müzehher......
..........................................
Eshab-ı Kehf'te...
Sevda denizinde bir balık olsam
Dalsam derinlerine
Bir nefes olsam gökyüzünde
Yorgun turnalara güç
Ve kanat olsam sevgilere
Uçsam
Feryadı olsam meleklerin
Sana duyursam
Açıversen gönül kapını
Ben girsem
Sabahın olsam
Ansızın
Yorgunluğunu solusam ıslak gecelerin
Assam gökyüzüne güzelliğini
Su olup aksam kıraç topraklarına
Yapraklarına renk olsam
Tohum olsam güzelliklerine
Çatlasam
Turunç koksa saçların
Uzatsan ellerini Akdeniz'e
Beni toplasan bir bir
Gülüşlerin düşse şafağıma
Üstüste koyup yılları
Mıhlasan
Biri kız biri oğlan
Umutlarımız olsa
Yarınla dün arasında kalsak
Yedi renge boyasak düşlerimizi
Uyusak
Uyanmasak
Asırlar geçse aradan
Eshab-ı Kehf'te unutsak bedenlerimizi
Dinmez ki gönül ağrısı
Romayı değil
Tüm dünyayı
Yaksak
Nafi Çelik
.............................................
Tatil Oldu Bayramın Adı
Cicili bicili bayramlıklar
Şen şakrak çocukluk vardı
Anaların mübarek elleri
Günlerce sabun kokardı …
O bayramlar başka bayramdı
Şimdi tatil oldu bayramın adı…
Çarşılarda bir telaş, bir bereket
Alan da, satan da kanaatkârdı
Yokluk içinde anlaşılmaz servet
Ne çalan, ne çırpan vardı..
O bayramlar başka bayramdı
Şimdi şehri eşkıyalar sardı …
Saf saf olmuş müminler,
Gönülleri titretirdi tekbirler
Ak sakallı imam efendiler
Ne riya bilir, ne siyasetten anlardı.
O bayramlar başka bayramdı
Şimdi bayramlara dadandı oy cambazları
Kınalı koçlar adanırken Mevlâ’ya
Çayır çimen, kekik kokardı
Tadımlık için konu komşuya
Darda kalmışa ayrılan paylar vardı…
O bayramlar başka bayramdı
Şimdi bozuldu ağızların tadı..
Yakın ederdi uzak yolları
Ucu telli bayram mektupları.
Şimdi yolar kısaldı, beller alçaldı
Bayram gününde nice canlar aldı.
O bayramlar başka bayramdı
Her geçen gün bize dünü arattı..
Veli AYKAR
...........................
Anneme Bayram Mektubu..
Gözü yaşlı anneciğim;
Benimde gözlerim yaşlı.
Onlardan bir kaç damla nişan bırakıyorum mektubuma....
Hediyem olsun,
Hicranlı hayattan.
Bayram mı anne?
Onun adı var gönlümüzde....
Sabır mı anne yıllardan beri?
Bilmem ki...
Önümde masam,
Yanımda lambam,
Çevremde kasvetli bir ortam
Kafamı dövüyor,
gümbür gümbür kara düşünceler,
Kulaklarımı tıkıyor sanki bir ses;
'Yarın bayram'....
Yarın bayram! ...
Yarın bayram....
Ne saçlarımı okşayan müşfik ellerin,
Ne dualar sıralayan tatlı dillerin var..
Sensizim anne...
Anne;
ben susuzum
ben açım.
Bilsen, bir sıcak çorbana
şimdi ne kadar muhtacım...
(1960-Van)
Seyfeddin Karahocagil
.......................................
Boşluk sıkıyor beni
İçimdeki boşluk…
Sevgili yok, sevgi yok.
Hele evdeki boşluk
Boş kanepe, boş masa…
Çocuklar yok, koca yok.
Aynaya bakınca gördüğüm
Boş bakan ela gözler.
Anlamı yok, feri yok............Mücella Pakdemir
Kayıt Tarihi : 8.12.2008 19:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bayramlarım var... Ağıtlar düşen
Bayramlarım var... Hüzünler harmanı
Bayramlarım var... Gözyaşımda boğulan
Ve... Bayramlar yürekte közüm
KALEMİNDEN HÜZÜN AKMIŞ ADETA PERİİİ OKURKEN ÇOK DUYGULANDIM YOĞUN DUYGULARLA YAZILMUŞ BU ŞİİRİNİ CANI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM KALEMİN KAVİ OLSUN YÜREĞİN HÜZÜN GÖRMESİN EMİ SEVGİ VE SAYGILAR O GÜZELİM YÜREĞİNE TEBRİKLER...
kutlarım..hep böyle yazmaya devam
yine 10 puanlık bir şiir
Yüreğinizi selamlarım
baki selam ve dua ile...
Yaktı beni sözleriniz, yaktı müzik...Ne diyeyim ki ; söz bulamıyorum bir türlü...
Gurbette Bayram
Duydum bayram gelmiş oraya;
Sen çok sevinçliymişsin,
Hepiniz mutluymuşsunuz
Ana,baba, kardeş.
Ben gelmemişim bile aklınıza,
Düşünmemişsin bile yalnızlığımı,
Anlamamışsın ki acılarımı
Gülmüşsün gün boyu...
Oysa ben; ağladım saatlerce,
Hep oraları,sizleri düşündüm
Buğulu gözlerim bir noktada
Sizlerin hayalini aradı,
Bulamadı ki teselli olsun.
Yalvardım tanrıya,bu ayrılık neden?
Birgün kavuşacağız değil mi?
Ama çok zaman varmış
Ayrı yaşayacakmışız epeyce.
Ben ağlayacak,kanağlayacak,
Ama sen gülecekmişsin...
Şadi Ünal
TÜM YORUMLAR (91)