Bayram sıralaması
Öteden beri sinirli tavırları ile tanınmış bu kuru kara bir ayağı aksak adam Nuh deyip peygamber demeyen tiplerden, Köyün dediğim dedik ve sözünden şaşmayan gelenek görenek ve adetlerimize gönülden bağlı nadir kişilerdendi. Köyün ortak sorunlarını ilgilendiren konularda ona danışılmadan bir şey yapılamadığı gibi onun karışmadığı itirazı etmediği hemen hemen hiç bir şey yoktu..
Köyün ikindiden sonrası güneş almayan tek evi onun eviydi yaz ve kış ayrı güzellik olan köyde baharın gelmesiyle hemen hemen ayak basılmayacak şekilde yeşile bürünürdü tarlaların kesilmiş doğal örtüsü yüzünden yeşillikler arasında köylünün emeğinin belgesel gibi görenleri selamlıyordu. Bir yıl mısır bir yıl buğday ekilen tarlaları bazı köylüler mısır unu fazla lazım olmuyor diye iki hatta 3 yıl üst üste buğday ekmesi bile tapal Hasan'a dert oluyordu. Bu ona tarlaların vereceği hasatın azlığı çokluğu yüzünden değil atalarının sürdüğü izinden ayrıldığı için kızıyordu.
Hayatında sürekli bir işi olmamış aksak ayağı ile gittiği gündelik işlerde amalelik yaparak aldığı paralar ve son zamanlarda bağlanılan yaşlılık aylığı ile yaşamını sürdürüyordu. Onun bu yolda kazandığı sigarası içkisi olmadıysa da gelen misafirlere çay ikrami için gerekli çay şeker parası evin yağ tuzu ve üstbaş için gerekliydi. Aldığı oteberi kendine ait odasına koyar bu odaya hanımı öleliden beri, oğulları gelinleri dahil kimse giremezdi niçin böyle olduğunu soranlara ben atalardan böyle gördün der başka bir şey demezdi.. hayatı boyunca hiç aksatmadan kestiği kurbanlıklarini oğlak olarak alır bir yıl boyunca onlara bakar kurbanını böyle keserdi bu yılda öyle olacaktı
Ekinler ekilmiş kışlık hazırlıklar bitmiş köy iki üç aylık hummalı çalışmaya biraz ara vermiş biraz nefes alma moduna girmişti. Sürü sahibi Fuat da keseceği kurbanlıklarını henüz Ramazan Bayramı'ndan sonrası işaretlemişti.
Dört mahallesi olan köyümüzün bildik bileli bayramları 3 gün olarak kutlanıyordu kutlanmasına ama buna genç nesil şiddetle karşı çıkıyordu. Çünkü köyün nüfus olarak kalabalık iki mahallesinin bayramı bir gün olduğu için mahalleri bir gün içinde gezmek mümkün olmuyordu. Defalarca müzakere edilmiş bir sonuca varılamamıştı. Bu bayram mesele çözülmüş olacaktı nihayet bayramı dört gün kutlayacaktık. Buna yine başta Topal Hasan olmak üzere aynı cepheden itirazlar yükseliyordu. eskiye göre 2.nci gün olan mahallemizin bayramı yeni alınan kararlara göre 1.nci günü kutlandı. Bu karara uymayan bir tek Topal Hasan amca vardı. Bu bayram namazını kıldıktan sonra ne bayrama gitti ne sokağa çıktı. Köylü Bayram gezerken tüm ısrarlara rağmen evinden çıkmıyordu sorana bayramı kastederek atalarımıza ne deriz biz diyerek odasına çekiliyordu. Fuat da 2.nci bayramı eski usulün günlerine mı yoksa yeni alınan kararlara mı uyması hakkında kafası karışıktı. Kurbanlarıni kesmenrye karar verdi.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta