Gel gitme dedim sen yine gittin
Bir mum gibiyim eridim bittim
Yârim ben sende yok oldum, yittim
Ben bende beni bulamıyorum.
Geceler günü özlüyor şimdi
Ne umut gelecekten, ne hayır var
maziden,
Bostanda bir sayfayım Şiraz’lı şeyh
Sadiden.
Yönüm beni arıyor,rüzgarların gülüyüm
Uçuyorum göklere bir bilinmez vadiden.
Yıllar yılı taptım sana
Ne şiirler yazdım sana
Ne besteler yaptım sana
Dinlemeden gidiyorsun.
Seni ne çok sevdiğimi
Onulmaz bir derde düştüm gözyaşlarım tesellimdir
Çalan kapım kimler açsın belki gelen bir hekimdir
Yârim bana yar değilse benim yârim söyle kimdir
Onulmaz bir derde düştüm gözyaşlarım tesellimdir.
Sormam bile nafiledir soruların cevabı yok
Ey güllerden daha gül, misk kokulu Efendim
Seni ben benden bile daha ileri sevdim
Nasibime hamd ettim naçar Ravzana geldim
Ey güllerden daha gül, misk kokulu Efendim.
Ey Medine, gül şehir sana hasretim dinmez
Ya Muhammed bu gece teşrif ettin dünyaya
Gelişinle son verdin karanlık heyulaya.
Ne zulmetler son buldu Kisra ateşi söndü
Sayenizde efendim karanlık güne döndü.
Sen gönlümün kor ateşi
Yanıyorum haberin yok
Zemheridir gelir peşi
Donuyorum haberin yok.
Düşürdüler halden hala
Ben Hamam böceğiyim
Karanlıkta gezerim herkes uykudayken hem de
Işıktan korkarım her hırsız gibi bende
“Küçük, cılız, kara bir böcek” dersiniz
Yakalar ve ezersiniz,
Öldüremezsiniz işte, çok ayaklarım var benim
Hep geç kalırım
sarkacım sarkmış, bir yerlere sürtüyor
çiçekli perdelerde takılı kalmış gözlerim
uykuyu unutmuş işte.
herkesin suçlu, her suçun gizli olduğu vakitteyim
Hızlı mı yaşıyoruz ne
Yetişemiyorum kendime.
Yavaşlat hayatı Dünya
Bir mola ver dönüşüne.
Ezan sesi tüm dertlerin çaresi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!