İstanbul'da bir bayram sabahı,
Bir şubat serinliği,
Her yerde bir kıpırtı.
Hasretle kucaklaşmalar
Heyecanlı sohbetler
Bak anlatacak ne çok şey var!
İki lafın arasında,
Aklım takıldı kaldı
Başka bir sohbetin
Zihnimdeki yansımasına.
Onun özlediğim sözcükleri,
Buğulandı bakışlarımda.
Akşam yemeği,
Müzikli bir meyhane,
Uzatılan kadehler,
Neşeli kahkahalar.
Bedenimin sürüklendiği yerde
Aldığım keyif,
Ruhumun sürüklendiği yerdeyse
Hep özlem var.
Göremediğim yerlerde
Düşlerken onu,
Başka bir yerde,
Başka bir bayram var.
Meyhaneden gördüğüm
Şu manzara,
Sıcak bir Eylül akşamında,
Birbirimize sokulurken heyecanla,
Paylaştığımız aynı manzara.
Boğaziçinde bir gemi
Işık ışık,
Kızkulesi, Üsküdar sahili...
O da yanımdaymış gibi baktım,
Ve hasreti gömdüm içime
Bu bayram akşamında.
Kayıt Tarihi : 19.4.2005 16:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yüreğine sağlık.....
O dağların soylusu küheylan yolda kaldı.
Beton duvarda hapis, yayalam yürekte kaldı,
değil biz istanbulu istanbul bizi aldı.
Akrabalar el olmuş gözlenen yol yel olmuş.
İstanbul bizi aldı insanlık yolda kaldı.
Cenneti soldurmuşlar betonla doldurmuşlar.
İstanbul mahzendeki küflü tabloda kaldı.
İnsanların içi boş kim içlerini çaldı?
Fatihin sevgilisi sanattan geri kaldı.
Beyinleri çıkarıb samanla doldupmuşlar.
Yüreklerden sevdayı manukyanlarmı çaldı.
Bizi bizden calanlar ruhumuzuda caldı.
Boğazın hatırası truvalarda kaldı.
Çağlara ufuk açan çağ gerisinde kaldı.
İstanbul truvada bizede varoş kaldı.
Mehteranın haşmeti imdi gölgede kaldı.
Fatihe fatihayı bethhovndan devlet çaldı.
Şaiirin yüreğinde gerçek istanbul kaldı.
Yinede umutvarız yeni güne az kaldı.
Eşek meydanda kişner,atlara fayton kaldı.
Bizede gemileri gökten yürütmek kaldı.
Çağların anahtarı miras dedemden kaldı.
Pusatımı kuşandım bir tek besmelem kaldı.
Necati Gedikoğlu..
kutlarım
TÜM YORUMLAR (4)