Bayramlarda hepimizin duymaya, ya da söylemeye alışkın olduğumuz bazı sözler vardır.
'Nerede o eski bayramlar' ' Hey gidi günler hey...! '
Bir çoğumuz, eski bayramların neşesini huzurunu ararız, belki çocukluğun verdiği bir heyecan ve neşeydi, o nedenle aynı tadı alamıyoruz diye düşünürüz.
Fakat şimdiki çocuklara bakınca, onların neşesi, sevinci de bizim çocukluğumuza oranla daha az gibi.
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Çok güzel
Sanki benim de içimde olanları
dile getirmişsiniz..
İşte o samimi inançla yapılan ibadetlerden, oruç için çekilen zahmetten sonra bayramlarda bayram olurdu.
Zaten her şeyde böyle değil midir, emekten sonra gelen ödülün, nimetin tadı daha iyi anlaşılmaz mı?
Bu ifadeniz aklıma şunu getirdi
Hakiki Üstad şöyle der;
ELEMİN ZEVALİ LEZZETTİR..
Saygılarımla
Vaiz tadında. ’Fecr (Şafak) Suresi’ bu yakışıklı ve güzel Türkçe çevirisinde nasihatlarınızı hem zenginleştirmiş hem de özetlemiş. Yüreğinize sağlık. Bayramınız mübarek olsun. Selamlar.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta