Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Aziz bir usta,doğaüstü bir gücün kalemi.
Eğer sonsuzluk varsa; Bu olmalı diye düşünüyorum.
Bayrağımın ve Senin önünde saygıyla eğiliyorum.
Gülay aruç
Bayrak,evet,bu gün her zamankinden daha çok,ulviyetini anlayıp, başımıza taç etmemiz gereken nazlı gelin.İhanetin kol gezdiği,sıradan bir pez parçası gösterilmek istendiği, ve bu bayrak düşmanı gafillerin, hatta ve hatta hainlerin,ülkenin aziz kalelerini zaptetmiş,dersanelerinin başına çöreklenmiş,'Beytül Mal!a üşüşmüş,vede en acısı vatanımın tapusunun başka ellere pazarlandığı bir 'Fetret devri'ni'yaşıyoruz.Boynu bükük ,yaralı albayrak,kndi ülesinde.Düşününkü bir memeleket, bayrağını sması bazı yerlere girmesi yasak,düşününkü,o artık,şehidin son örtüsü olmaktan çıkarılmaya çalışılan, vede şehitlerin bile sıradan ölüm olduğu beyinlere işlenilen bir memeleket.işte bu memeleket,işte boynu bükük nazlı,yaralı albayrak.
Ey mavi göklerin,beyaz ve kızılsüsü,şimdi yastasın,biliyorumyaralısın,hain eller,seni dalgalanmaktan mahrum bırakmaya çalışıyorlar.Üzülme,üzülmek bize mahsus,sana değil,bir gün elbet,daha yükseklerde dalgalanacağın günde gelecek elbet.Bu gün seni çöp kutularına atanlar,unutulduğu zamanda sen yüni yükseklerde olacaksın.Bir türk evladı olrak sana bu sözü veriyoruz.Ağlama sen,biz ağlayalımsenin yerine,çünkü hakediyoruz bu zelilliği.
'Ne demiş,şair,bayrakları bayrak yapan,üstündeki kandır,Toprak;uğrunda ölen varsa oda vatandır'
Suskunluğumuzu korkaklığıma verme ne olur,sabrımızın sonu diye düşün.Sana uzanan bu günkü kirli elleri günü gelince kıracağızelbet,o hainlerin yuvasınıda bozacağız.yeni bir öakber isteme.Bu milletin yeni makberlere ne takadı, nede sabrı var artık.
senin dalgalanmadığın tepe bizim değildir, bizim olmayanıda başkasına yar etmeyiz.
Bunu bil,bu günlerin hastetiyle bekle,dalgalanacağın günleri.o günler,belki yarn, belki ondanda yakın.
Sen hala bizim için,şehidin son örtüsü,kızımızın gelinliğisin.Yinede dalgalan,çünkü gölgene ihtiyacımız dünden daha çok.
Seni,dünden daha çok seviyoruz, her ne kadar kıymetini bilemesekte.
Şunu bilki, dün atalarımızın yaptığı gibi bu günde hainlerin baştacı olduğu devirde olsa uğrunda ölmeye milyonlarımız vardır.Bu can sana her zaman kurban,benin aziz BAYRAĞIM'.
bu şiire bayılıyorum
YER YÜZÜNDE YER BEĞEN,
NEREYE DİKİLMEK İSTERSEN,
SÖYLE SENİ ORAYA DİKEYİM.
MUHTEŞEM...
Bayrak için yazılmış en güzel şiir. Bu bayrağa gönülden bağlı olanlara ne mutlu.İnşlallah hep böyle özgürce gururla dalgalanır ebede kadar'
Bayrak adına okuduğum en güzel şiirlerden biri.
yılllar sonrada okunacaktırda.
işte şiir, öpülesi ellerin yazdığı düşmana koca bir gönderme...varlığımızın simgesine böyle bir ithaf muhteşem...
bu gün hala hilafet peşinde olanlar gaflet,
delalet ve hiyanet içindedirler:
asıl kutlanması gereken ama es gecilen bayram
29 ekim cumhuriyet bayramımız tüm çoşkunluğuyla kutlu olsun
bu gün yine anıtkabirdeydim canlar
mozeleye cumhuriyet gazetesi bıraktım
...........................................................
Türkiye'de Cumhuriyet Nasıl İlân Edildi?
Türkiye'de Cumhuriyet yönetimine, 29 Ekim 1923 tarihinde geçilmiştir; ancak 23 Nisan 1920 tarihinin, Cumhuriyet yönetiminin de fiilî başlangıcı olduğunu söylemek gerekir.
23 Nisan 1920'de “egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu” ilân edilmiş; ulusun seçtiği TBMM'nin denetimindeki hükümet, ulusun kaderini belirlemek üzere çalışmaya başlamıştır.
Bu gelişmelere karşın, Padişahlık ve Saltanatın hukuken kaldırılması için 1922 yılına kadar beklemek gerekmiştir.
TBMM, 1 Kasım 1922 gecesi verilen bir kararla, “Halifelik”le “Saltanatı” birbirinden ayırmış; Saltanatı kaldırmıştır.
Halifeliğin ise, bir süre daha korunması uygun bulunduğu için, İngiltere'ye sığınmış olan Vahdettin'in yerine, Osmanlı Ailesi'nden Abdülmecit, Halife seçilmiştir.
Cumhuriyet'in ilânından sonra, Halife'nin, iktidar odağı haline getirilmesi için çalışmalar başlayınca, 3 Mart 1924 tarihinde de Halifelik kaldırılmıştır.
Bu aşamalardan geçilerek kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, tarihimizdeki en önemli dönüşümdür.
“Hukuk devleti” ilkesinin ve “hukukun üstünlüğü” kavramının da Türkiye'de, Cumhuriyet yönetiminin getirileri arasında dır.
UÇAN KUŞUN YUVASINI BOZMAK, MEZAR KAZMAK HİÇ DE HOŞ OLMAMIŞ. OYSA Kİ ATATÜRK NE DEMİŞ; 'YURTTA BARİŞ CİHANDA SULH'
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim
Senin altında doğdum
Senin dibinde öleceğim,
Şairim; bu günleri görmüşsün.
Türk bayrağını sevenlerin sinesinde yer etmiş, sevmeyenleri göğsünden hançerlemişsin.
Burası Türkiye Cumhuriyeti. Onun yıldönümünü kutluyoruz.Bayrağımızla. Bu bayrağı beğenmeyenlerin, kendisine başka bir bayrak ve başka bir vatan seçme hakkı vardır. Ama Türk bayrağını öven bu güzel şiire dil uzatma gibi bir lüksleri yoktur.Şiirdeki bazı kelimelerin ne anlama geldiğini, 'barış ve savaş' ayrımından dolayı çok iyi anladıkları halde Dünyadan silinmiş bazı öğretilerin beyinlerdeki tahribatı sonucu ak'a kara deme alışkanlığına kurban edilemez. Her milletin bir bayrağı var ve her millet bayrağına saygı duyar.Milliyetsizlere sözüm yok. CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.
Bu şiir ile ilgili 164 tane yorum bulunmakta