Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Sayın Hadi Gezgin'e katılıyorum. Hatırlayınız, daha dün edebiyattan ve eğitimden nasipsiz bir Milli Eğitim Bakanı bu şiir için 'Gençlere şiddet aşılıyor' demek gafletinde bulunmuştu. Demek ki 'barışın güvercini'ni görmeyen gözü, 'savaşın kartalı'na takılmış kalmış. Allah, bir şiire bile doğru düzgün bakamayan böyle Bakanları(!) ıslah etsin.
Saygıyla eğiliyorum..
milli haysiyetten yoksunların idrak edemeyeceği şiir bu .
ırkçılık neresinde bunun ?
ırkçılık başka milletleri küçümsemektir bunu ayırd etmekten acze düşene söz demem daha.
bu şiiri öyle çok severimki...insanın tüyleri kalkıyor yüreği şahlanıyor....ruhun şad olsun üstad..
Muhteşem bir şiir gerçekten..
güzel etkileyici
Üstad döktürmüş, tam Top 100 listesine yakışan bir şiir..
Vatan uğruna can vermeyene
Şehit demezler
Bayrak uğruna kan dökmeyene
Bayrak örtmezler
Saygıyla selamlıyorum.
Büyük üsdata saygilarimla..
ÇOK ÖZEL DEĞERLERİMİZ…
İnsan olarak şahsımızın, ailemizin kendimize has ve millet olarak da hepimizin milletimize has çok önem verdiğimiz, baş tacı yaptığımız, canımız, kanımız pahasına savunup koruduğumuz ve sahip çıktığımız değerlerimiz vardır. Bu değerlerin hafife alınmasına, dalga geçilmesine ve hele hele yok sayılmasına asla ve asla tahammülümüz olamaz.
Eğer mesele sabrımızı zorlamak, yaraları derinleştirmek ve kanatmaksa en âlâsından kaşımayı da bilir bu millet.
Öyle bir kaşır ki…
Özellikle de bu ülkede, bağımsızlığımızın, varlığımızın sembolü olan bayrağımıza yapılacak adiyane ve şerefsizce saldırıya tahammül etmek düşünülemez.
İki bayrak şiiri bilirim.
Biri “İstiklal Marşı”mız:
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”
Diğeri, üstat Arif Nihat Asya’nın “BAYRAK” şiiri.
Her ikisi de en mahremimizin, en özelimizin ifade edildiği manifesto, dokunulmazlık RİSALESİ sayılır.
Bayrak hassasiyetimizi bilenler, içerideki kılkuyruklar, asalak uzantılar, bizi birbirimize düşüremeyecekler. Asıl ağır tokadı kendileri yiyeceklerdir.
Bu yapılanlar, olsa olsa karıncanın fille dans etmeye özenmesi olabilir.
Destanlarını okuyan bu millet, daha nice destanlar yazmaya muktedirdir.
Biz dilersek, şanlı bayrağımızı dünyanın her yerine dikecek kabiliyete ve güce sahip bir milletiz.
Dudak bükenler, ağızları yayılanlar!
Lütfen Türk tarihine bir baksınlar…
Dikeriz kardeşim, istediğimiz yere ve istediğimiz zaman dikeriz, anlı, şanlı, şerefli bayrağımızı.
Çünkü bayrak biziz, biz bayrağız.
“Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!”
Var mı diyeceği olan?
Hikmet Çiftçi
11 Haziran 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
(GÜNÜN ŞİİRİ SEÇİCİ KURULU'NA HASSASİYETLERİNDEN DOLAYI TEŞEKKÜRLER...)
Bu şiir ile ilgili 164 tane yorum bulunmakta