Varsam obanıza konuk eğlensem,
Candan keşik tutar elden el Gül’üm! ..?
Kaçamak işmarla bu hasret dinmez,
Koz-ağacın çimenine gel Gül’üm! ..
Sayrı düştüm göç alayın kaçırdım,
Yarpuzlu döşeğe kömen göçürdüm,
Neden sonra doru tayı uçurdum,
Darıbük’te yolu kesti sel Gül’üm! ..
Göynük Çoban Albız’dan can apardı,
Dal uzatıp azgın sudan çıkardı,
Çöğen dövdü, yaram berem otardı,
Kırıntı’’dan esti kara-yel Gül’üm! ..
Ey Honamlı güzel ıhtır mayayı! ..
Aşkıma şahit tut İsli-kaya’yı! ..?
Sana yaktım bunca uzun havayı,
Ondan sebep ağlamaklı tel Gül’üm! ...
Ayı-yalağı’na bastım sazımı,
Akarca’da ti’ye aldım sızımı,
Ketenlik’te sardım Yörük kızını,
Gamzelendim gül yanağa, gül Gül’üm! ...
Yayla serini bu seven de üşür;
O köz dudaklarda höşmerim pişir! ..?
Oyalı yaşmağın omzuna düşür,
Siyah zülfün ak gerdana çel Gül’üm! ..
Dağlar sırasında Anamas namlı,
Obalar içinde 'Garsavurdanlı',
'Üç-etek' kuşanmış eli kirmanlı,
Kurban olsun sana, bin Sindel Gül’üm! ..
Üstüne gül koklar olsam, ay bedir,
Haylaz kurdu kırk çomarla sür getir! ..
Altı kurşun bir hançerle iş bitir,
Yüreğimi yedi yerden del Gül’üm! ..
Alaçık çadırda od, ocak sönmez;
Bilge tapşırdığı sözünden dönmez;
Yavukludan önce yayladan inmez,
Onunkisi karasevdâ bil Gül’üm! ..
Kayıt Tarihi : 10.8.2009 01:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!