Karı buzu bile kavurur yazı
Güneşi dondurur kışı Bayburt’un..
Olmaz şeftalisi, muzu, kirazı
Kartoldur hayali düşü Bayburt’un..
Fazla biber, kabak üretmez tarla
Pancar yaprağını sararlar lorla.
Makarnası ziron, çorbası herle
Haşıldır mübarek aşı Bayburt’un.
Halkı çekememiş kışın kahrını
Terk eylemiş Zihnilerin şehrini.
Vuruvermiş yapılara mührünü,
Bayaz, sarı, yeşil taşı Bayburt’un..
On Bayburt’u çekip almış bir kaç il
Hali acınacak, durumu acil.
Ankara’da temsil eder tek vekil
Zordur bu gidişle işi Bayburt’un.
Gümüşhaneliyi ederse kabul
Hemşehri olmaya hazırdır bu kul.
Öğütmüş herkesi; Bursa, İstanbul
Kalmayınca ağzı dişi Bayburt’un..
Ey Bayburt’lu topla tası tarağı,
İlin seni bekler açmış kucağı.
Yapayalnız Şehit Osman, Kop Dağı
Dinsin gözlerinin yaşı Bayburt’un.
Kuru kuru memleket sevdaları,
Olmuyor, geçiniz bu modaları
Konuk bekler durur köy odaları
Yoktur bir emsali eşi Bayburt’un.
Çoruh akıp gider seyreder millet
Akan su değildir bir milli servet
Sarılsa ehrama kalkınır elbet
Sağı- solu, içi- dışı Bayburt’un.
Kışın bomboş yazın dolan Söfkerim
Böyle Gitmez Allah elbette Kerim.
En kısa zamanda konsun isterim
Tepesine talih kuşu Bayburt’un.
Çık gel; Gada, Bibi, Eze. Emüce
Seni bekler; Çorak, Gökler, Güllüce.
Ahvalini arz eyledi sadece
Osman denen deli kişi Bayburt’un.
Kayıt Tarihi : 29.8.2012 10:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!