Gök yüzünde yedi kandilli süreyya olsanda,
Kaf dağının ardında zümrütü-anka olsanda,
Yedi düvelde dillere destan dilber olsanda,
Beş para etmezsin, o faişe ruh sende oldukça
Bir fırtınaydın, lakin gelip geçtin hayatımdan.
Elbet izin de silinir bir gün hatıratımdan...
Nevbaharda açmadan soldu gonca gülüm,
Kuru bir gül uğruna heder oldu ömrüm...
Rahibin biri arabasında ilerlerken yol kenarında bekleyen bir rahibe görür. Rahibeye gideceği yere kadar götürmeyi teklif eder. Rahibe kabul eder ve arabaya biner.
Yolda ilerlerken rahibe bacak bacak üstüne atar ve harika bacakları ortaya çıkar. Rahib dayanamaz, elini rahibenin bacaklarına götürür. Rahibe “95. ayeti hatırlayın peder” der. Rahib elini çeker. Bir süre daha ilerledikten sonra vitesi değişirken tekrar rahibin eli rahibenin bacaklarına gider. Rahibe yine “95. ayeti hatırlayın peder” der. Rahib özür diler ve istemeyerek elini çeker.
Rahibeyi gideceği yere bırakır ve kendiside hemen manastıra gider. Bir İncil alır ve 95. ayeti okumaya başlar. Ayette aynen şöyle yazmaktadır. “İLERİ GİDİN VE ARAŞTIRIN, SONUNDA ZAFERE ULAŞACAKSINIZ.”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!