11 Eylül tarihinde İstanbul'da doğdum.Aslen Sivasin Sarkışlasına bağlı Çanakçı köyündenim.
Şehidim;
Hikayelerle büyüdük,cenk meydanlarında kahramanlık destanları yazan ecdadımızla övündük. Bayrak ve sancak yere düşmesin diye şarktan garp’a kadar adaletle hükmeden şehit kanlarıyla sulanan bu toprakları vatan eyleyen nice kahramanların destanını okuduk. Biz 7 düvelde düşmana karşı kahramanlık gösterirken Aynı sofraya oturduğumuz doyanın bize düşman olduğu gerçekti.Bizim tarihimiz bu ve bunun gibi sayısız ihanetlerle dolu.Bundan 1000 sene evvel hangi niyetle geldiysek bu topraklara aynı niyet ve istikrarla devletimizin bekası milletimizin birlik ve beraberliğinin devamı için mücadele edeceğiz. Bu bedbaht insanlar bizden gibi gözüküp bizim gibi konuşup kutsal vatan toprağına göz dikecekleri aklımıza gelmezdi. Bizans oyunlarını okurduk kitaplarda bizden olan bizim gibi gözüken insan müsvettelerinin şeytanın dahi aklına gelmeyecek oyunlarla ülkeyi canım vatanı işgale kalkışabilecekleri akıllara bile gelmezdi.Tıpkı yaralı kartala sebebi hüznünü sorduklarında ve sen bunun gibi neler gördün,bir ok yarası mı seni yıldıracak dediklerinde kartalın cevabında gizlenmişti ahvalimiz.Hani demişti ya kartal ben yaralandığıma üzülmüyorum ama beni vuran okun arkasındaki tüy kardeşime aitti. İşte budur 15 temmuz trajedimiz…
15 temmuz gecesi tüm şer odaklarının birleşmesiyle birlikte kahraman Türk milletine esaret prangasını vurmak istediler. Topla tüfekle uçakla bir savaşta hangi savaş aleti varsa onunla geliyorlardı üzerimize,bizim olan topla tüfekle.Bir şeyi hesaba katmadılar adı ömer olan vur emrini alınca canını hiçe sayan vatan sağolsun komutanım diyerek şehadete koşan senin gibi nice Ömerleri unuttular. O gün biz sokaktaydık üzerinde resmi üniformalı teröristlere karşı vatanı müdafa etmek için sokaklardaydık. Şehitler verdik,her birinin adı ömer değildi belki ama bizim için hepsinin adı Ömer HALİSDEMİRdi. Bilmiyorum beklide göklerden seyrettin bizi,tüm televizyon kanalları,sosyal medya senin yiğitliğini dilden dile yaydı. İstiklal şairimizin mısraları dilimizin ucundaydı vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor.Biz şehadetinle cem olduk tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi, kurtuluş savaşını başlattık. Tüm meydanları doldurduk.Belki topumuz tüfeğimiz yoktu ama senin gibi, Çanakkale savaşında kınalı kuzular gibi iman dolu göğsümüz vardı. Şehidim O gün hele bir annemiz vardı ki oğluna şehit ol oğlum,vatan için gerekirse canını ver,seni gözleri yaşlı bir anne olarak değil mehter marşlarıyla defnedeceğim. Oğlum şehittir diye gurur duyacağım diyen bir annemiz.
Sen toprağa düştüğünde bir olduk şehadetinle,başaramadılar başaramayacaklar.Merak ediyorum kim karşıladı seni,öpülesi alnından öptümü Peygamber,şehitlerin serdarı Hz.Hamza mı karşıladı Alparslan Fatih Yavuz karşıladılar mı seni. Seni hiç tanımazken vatan sevgisini aşıladın bize. Tanımakta gerekmezdi gerçi sen bizim 1000 yıllık mazimizin ete kemiğe bürünmüş haliydin.Rahat uyu şehidim vatan bize emanet.
Maziyi düşündüm de,hayran oldum istiklale, Ecdadıma söz verdim,varmak için istikbale…
Aşk yazılara sığmayan dar bir boşluk içinde kaybolmuş kelimedir.
Anlatılamaz bazen anlatılması özlenmiş duygudur.
İnsan için iki dudak arasında ben seni diye başlayan ama bir türlü sonu gelmeyen kelimeler arasında boğuşmaya sebep bir duygu timsâlidir.
Kalbe dokunan bir yara vardır en derinden etkileyen bir yara,Mutlusundur aşıkken yada mutsuz bir hayat içinde mutlu gibi gözükmeye mecbur.
İşte böyle hayatına ne zaman gireceği belli olmaz.
Aşk uzaklardadır en uzaktakini sevsende en yakındakini sevsende.
Çaresizim
Gözlerim görmeyi istemez dünyayı
Aklım ne halde,hala senle olan rüyayı
Ayaklarım düşmek istemez yerlere niçin
Beklerim tabi güzelim sen istediğin için
Peygamberdi müjdeleyen,Kan döküldü uğrunda
Vakti geldi İstanbul fatihindi sonunda
Memleket bağışladı Müslüman'a Yaradan
Konstantini fetheden,O ne güzel komutan
Nerden geldi bilinmez,şol gökten mi işaret
Ben soğudum artık sizin gerçekten
Gözlerim görmüyor,sizin mertepten.
Soğudum ben, gülden, çiçekten
Martılar uçsunlar,onları sevdim
Aşkı saymadım gözlerine sanat
Baktım,ilk bakışta aşık ettin beni
Kaderini kalbime döktün sorgusuz sualsiz
Her gece hatırlarım,ağlatır beni
Aşıksam ağlayacağım tabi
Göklerde ışıltısın sen gözlerin parlıyor
Gölgende oturup sessizce kalbim ağrıyor
Temmuz türk'ün hem selçukludaki,hem osmanlıdaki gücünü birkez daha tüm cihana göstermiştir,Tanklara toplara karşı dur demesini bilen Türk milletinin azmi görülmüştür.Darbelerin susturduğu ezanlardan,ezanların susturduğu darbelere yürümüştür.Türk milleti dün antepte olduğu gibi bugün 81 vilayette gazi olmuştur. Şehitlerimize,gazilerimize baktığımızda o gün sokaklarda her yaştan insanın elele olmasıda kanaatiyle milletin sözü üstüne söz olmadığı gösterdik.
Pensilvanya canisinin etkisi altında ülke yönetimine,silahsız insanlara silah çekecek kadar haysiyetinizde oldu.O gece bir ölsede bin dirilen kahraman milletimiz,türk halkı için artık ölüm bir son değildi. Aziz topraklara sahip çıkarak özgürlük mücadelesi vereceklerdi ya da kanadı kırılmış kuş misali özgürlüklerine veda edeceklerdi. Darbe milleti yüzlerce yıl geriye götürür, ellerinde olan imkanların bitmesini sağlar,ülke bağımsızlığını kaybeder askeri yönetime geçerdi.İradesine sahip çıkan halk talimat üzerine meydanlara indi ve demokrasisine sahip çıktı.Vatan Millet sakarya diye yüreği vatan aşkı ile çarpan her birey özgürlük mücadelesi verdi.Ve asırlardır olduğu gibi gazi ülke bir kez daha zafer kazandı.
Temmuzun 15'i ülkemizde sağcısıyla solcusuyla omuz omuza din, dil, ırk gözetmeksizin herkesin demokrosi mücadelesi olmuştur.Pensilvanya canisinin köpekliğini yapan cuntacılara karşı vazifemiz ülkemize, vatanımıza, milletimize,milli iradeye sahip çıkmak olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti’nin sahipsiz olmadığını kanımız aksada zafer islamın,zafer her zaman Allaha inananlarındır sözleri düsturunca son damla kanımız akana kadar vatana millete sahip çıkacağımızı tüm dünyaya bir kez daha gösterdik.Hepimiz memlekete üzülüyor, kalkışmaya kızıyor, milli irade için elem duyuyor, gelecek kuşaklara böyle bir ülke bırakıyor olmaktan utanıyoruz. Büyük hayallerle çıkıp sonunda Mısır gibi bir Ortadoğu ülkesine dönüşmüş olmaya lanet yağdırıyoruz..
Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin
Aziz türk milletinin başı sağolsun...
Bu senden ilk ayrılışı sabahın,ayrılması bulutların
Gözlerinin üstüne bir perde açılması ansızın
Hayatın acı gelmesi sana
Gözlerinin onu araması her sabah uyandığında
Masmavi bulutlara yazılmış duruyor
Bana aşkı anlat deseler,kağıtlara dökemem
Bana bugün'ü anlat deseler,dünü aklımdan sökemem
Bana versinler dünyayı,gözlerinsiz edemem
Uçurumda bir boşluk,Artık çekip gidemem
Ben anlatamam sevdayı,sevda bilmez derdini
Gözlerim görmez seni bazı sabahlar;
Aydınlatır göz bebeğinin bazı parçası,
Kalbimde türkülerle başbaşa şarkılar.
Sessizliğimle düşerim,sensiz yollara;
Nereye görsem sen,başım havalarda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!