Kayıp zamanlar biriktiriyorum,
Yel değirmenlerine rüzgar…
Uçurtmalarıma kuyruk,
Uçuramadığım,
Biriktiriyorum….
Beyaz kağıtlara satırlar,
Yol verdim biriktirdiğim bütün hecelere
Yorgunluk bütün hücrelerimde…
Aşkım alabildiği kördüğüm
Her gece onurumla öldüğüm
Gurbet olabildiğine benim
Mesafeler anlamsız, saatlerde
TÜRK GİBİ SEVMEK
Olur ya hani aşık olursun.
Yüreğin sığmaz ya heyecanlara
Aklın tutuklu…
Sıfır kilometre bir aşkla
Sen olabildiğince hür olmayı seç papatya.
Düşlerinin ateşinde kavrulma,
Bir mısranın gölgesi avutur ikimizi.
Boyune ğdiğimiz yalanlar.
Kırmızı çizgiler,
Bir uyusam, anılar yorgan.
İçmediğim kadehlerin sarhoşuyum bu gece
öpmediğim dudakların mayhoşu
bir kadeh, bir kadeh, bir kadeh daha...
Şanlı şehitler bırakıyorum sana,
gözü yaşlı analar bir de,
ardından postallarını öpen...
Satılık vicdanlar bırakıyorum sana
ihanetin kol gezdiği caddeler bir de
iktidarın kıçını öpen,
Unutulmuş bir şarkı gibiyim bu günlerde
Ne ahde vefa, ne yalnızlık
Eskimiş dudaklarda bir kırık melodi yalnızca
Terk edilmiş bir ev gibiyim bu günlerde.
Ne bir hasbihal ne de bir selam.
Dedim ya kırık bir pencere
Düne serdim acılarımı yoluğunda
Gün bitti düne serdim yokluğunu
Bilsem, özlerdim muhakkak.
Bilsem, çizerdim tenini kağıtlara.
Anlatırdım satırlar da...
Bilsem, daha bir efkarlı vururdum kadehlere
Kıymetini de bilirdim, bir bilseydim...
Hiç söylemediğim bir kelamı söylerdim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!