Ayrılık bataklığa benzer
Çırpındıkça elin yüzüne bulaşır
Toprağın sudaki
Bulanmışlığı
Atılan çamur
Her saniye bir iğne batması
Delikli uykusuzluk
Gözlerime batan
Tekrarlar anılar
Hiç yamamışsın
Sanki sana ait değil yaşadıkların
Kendi duygularına yabancılaşır insan
Delik deşik eder görememek seni
Kalbura döner elenmişliğim
Eteklerin ağır ağır sallanır
Umut büyür yüreğimde serpişir
Dağların özgürlüğü
Kekik kokusu
Yüreğinde kırılmışlık
Dağılır el pençe
Ne varsa senden kalan
İç hesaplaşmaların başlar
Solar karanfilin
Kurur ellerinde
Kendinle çatışmaların
Acımasız savaş meydanına döner
Sayaç dönmesi düşüncelerin
Dünün bugünün
Sessiz meltem yel değirmeni
Yaşadıkların
Ağırlaşır
Ölüm döşeği duyguların
O kadar ağırlaşır ki
Taşıyamaz gövden
Bükülür boynun
Düşer omuzların
Bir ceset gibi
Dolaşırsın ortalıkta
Hani tutup koparasın gelir
Kuzu kulağı
Çekemezsin baharın yeşilini
O kadar bezersin hayattan
Ağzını açıp iki kelime edemezsin
Tembelleşir dilin
Bir çiçek açar bahar habercisi
Ben tipilere mahsur
Kaçarsın insanlardan
Kalabalık uğultudur
Dinlemezsin kimseyi
Dinlememek sen...
Sol anahtarı gönlüm
Yapamadığım beste ayrılık
Tavsiyelerde bulunur dostlar
Dinlemezsin hiç kimseyi üzülürler senin için
Deli gönlüm kimi dinledi ki senin için
Gözlerinde kaybolmaktı ayrılık
Hem ne zaman dinledi ki gönül fermanı
Döner döner anıların sayacı
Uğultular sarar beynini
İnlersi n garip bir sancı doğurgan
Geldiğin nokta aynıdır durduramazsın
Doğurgan duygular sancılanır
Döner durur anılar
Yorgun düşersin düşünmekten
Sevdiğin seni düşünmezken
Yalnızlık bir akrep gibi sokar
Özlemek zehirler seni
Terk edenler gözlerinde
Aşkı yeşertemeyenlerdir
Sen her gün beslerken
Göz pınarlarında aşkı
O Çernobil kadar aşık
Olası bir nükleer kaza
Aşklar yaşayacaktır
Kurutacak yeşermeyecek
Yeşermez
Güneş değmez
Su geçmez yürek
Toprak kabul etmez
Ada ömürdür gül kızarır
Toprak kokmaz gül kokusunda
Gül solar yaprakları düşer
Kitaplarımın orta sayfası kırmızılaşır
Ne zaman seni ansam çiçek kuruluğunda
Bir bahçıvan hoyratlığında
Karanfil besler gözlerim
Sular kurumuşluğu
Her şeyin suçlusu senmişsin gibi çıkarırsın
Tüm faturaları kendine bencilliğinle
Yaşadıkları dan sorumlu olanlar aşkı yaşayanlardır
Suçlayanlar aşkı yaşamayanlar
Kaldıysa tüm fatura sana çıkarıldı ve her şeyin sorumlusu sensen
Sil gözündeki yaşları bu aşkın sahibi sensin acıyı demleyen yüreğin
Suçlayan çoktan gitmiş terk etmiştir seni bir aşktan kaçan
Aşk kaçkını cesareti aşkta kalmayacak kadar korkak
Cesaretlidir yeni aşklara yol alır emek hırsızı
Bu bir aşkın pazar mezat satılışıdır
Altı doldurulur mantıklı açıklamalar getirir susarsın
Bahaneler sunulur
Haklıymış gibi onaylarsın
Onun yaşayacaklar ı var o kadar bencildir aşk
Sen bir aşkın ölümünün yasını tutarsın
O yeni aşklardan bahseder
Sen elinin başka ellerde kirleneceğini düşünürsün
Mutlu etmeye çalışırsın aşkını
O mutlu olunca sevinirsin
Kendi mutluluğunu düşünür hiç bir şey yapmaz senin için
Bitirmeye çalıştığı bir aşk için
Dökülen her sözcük şimşekler indirir beynine
Para pul araba altın
Kimle neyi paylaştım dersin kimle neyi yaşadım
Utanırsın kendinden şaşkın suratın
Yaptıklarından bahseder
Senin yaptıklarından değil
Suçlanırsın
Suçlayamazsın kıyamazsın haklı olduğunu zanneder
Özentiyle dolu yaşamı cesarete döner
Arkadaş sohbetlerinde
Sanal sohbet sosyal yaşamı
Sosyalleşir
Ne istediğini bilmez özentidir
Yaşam başkalarının yaptıkları
Kendisinin yapamadıkları
Kıyaslar yargılar Amerika hayalleri kurar
Düş görür yabancı bir göz
Yalanı bin para sevmişliğin
Sakarlığı hoş...
Kayıt Tarihi : 27.6.2010 15:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yaşanan duygular...
![Mahmut Karahan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/27/bataklik-23.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!