Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Güneydogu da kan gövdeyi götürüyor
Teröristler cekinmeden bayraklarini aciyor
Hergün anakuzusu mehmetcigimiz ölüyor
AB ise bunlara sinsice gülüyor
Aclik sefillik issizlik diz boyu
Indigimiz ise bir dipsiz kuyu
Nasil vurdum duymazliktir bu
Insaf denilen sey sizlerde yokmu
Parsel parsel satiliyor topragimiz
Sehit kaniyla yikanmis vatanimiz
Hicmi utanmaz sizlamaz vicdaniniz
Kanimizi satarakmi kalkinacagiz
Sayenizde serefimiz yerlerde
Sizler ise yurtdisi gezilerinde
Imzalar atiliyor halkimizdan gizlice
Nasil hesap vereceksiniz ceddinize
Kapali kapilar ardinda
Kaldi vatanim milyarlarca dolara gebe
Sancilar ise son safhada
Cekiyoruz bu sancilari senelerce
Nutuk atmakla hersey hallolsa
Kirmizi cizgiyi gecirtmezdiniz
En ufak bir SSSSIIIITLA
Hemen geri cekilmezdiniz
Birakin artik yalvarmayi yakarmayi
Yalanlar söyleyip vaaz yapmayi
Tepemize cikarttiniz düsmanlari
Rezil ettiniz bizleri ve sanli vatanimizi
YETER YETER YETTI ARTIK...
:::::::::::::::::::::::::::::::
Sizin de çok yakinen bildiğiniz ve aşina olduğunuz gibi, şair ufkumuzun vazgeçilmez mefkuresi ve başımızın savdası olan şiirin bir iç yapısının yanında bir de o iç yapıyı belirli bir şekle ve kalıba sokan dış yapısı vardır.
Şiirin iç yapısı, şairinin duygularının şekillendiği, iç dünyasının dış dünyaya tezahür ettiği ve dizelerle vücut bulduğu engin kelimeler hazinesidir.
İşte bu engin kelimeler hazinesi dış yapısı ile beraber bir şekle girip kemale ererek, mısralarda, dörtlüklerde kısacası şiirin kendisinde arz-ı endam eder yani o şiir güzeli görücüye çıkar.
Şiir mefhumuna giden bu yolda yürürken şiir güzelini okuyan ve onunla hemhal olan her bireyin onu farklı cihetlerle değerlendirdiğini, tabiri caizse '' keseri hep kendine doğru yonttuğunu '' müşahede ederiz. Bu da kanaatimce doğru bir vakadır. Çünkü okuyucu az çok kendini o dizelerde bulur, diğer bir deyişle kendini okumuş olur. Nasıl ki şiir içeriğinin idrak edilmesi her okuyana göre değişiklik arz ediyorsa, bu şiirlerin banileri şairler için de şiir mefhumunun tariflerinin değişiklik göstermesi yani farklı şiir tariflerinin olması bana göre gayet normaldir.
Size izlediğiniz bu aydınlık şiir yolunda başarılarınızın devamını dilerken, o güzel gönlünüzün derinliklerinden gelen enfes duygularla nice güzel eserlerin altına imzanızı atmanızı can-ı gönülden temenni ederim.
En kalbî selam ve hürmetlerimle...
.
Tanrı bizlere başımızı yakan değilde, gerçekten başımıza bakan gönderir inşallah. Nasıl olsa biz seçmesini bilmiyoruz. Yakarmaktan başka çaremizde yok gibi. Yüreğine sağlık kardeşim.
ah ah hepimizin içini burkan bu mantıksızlık bir gün biter umuarım
Neler uğruna nelerden vazgeçiyoruz, toprağı vatan yapan değerlerimizi nasılda çiğnemelerine müsaade ediyoruz. Daha neler vereceğiz bu aciz düşüncelerle... Duygularınıza aynen katılıyor, onları şiirsel bir anlatımla koyduğunuz tepkiyi kutluyorum Fatma hanım.
...sert bir tepki, güncel ve gerçek, her kalem tutanın konuyu ele alması mahiyetinde, güzel olmuş ve cesaret verici...kutluyorum, saygılarımla !
Fatma hanım..şiirinizin teması güzel,ancak...
şunu soramalıyız kendimize....,
bu memleketi satanları başımıza kim getirdi?..
Hani bir söz var,
Neye layık iseniz o şekilde yönetilirsin..diye..
Ben de çok üzülüyorum amma..ne çare...
Sular terse akmıyor malesef...duadan başka yapacak pek birşeyimiz de kalmadı...
Kıyamet fırtınasının gürültüleri bunlar..
Allah sonumuzu hayır eylesin...
Duyarlı kaleminizi kutlarım...sevgiyle..
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta