İnan en kalabalıkların derinlerinde, en ücralarda var olsan da gözüm seçer seni. Gecenin ortasında ışıldayan ay gibi parlarsın benim için. Varlığım, varlığınla harmanlanmış fakat bihaber. Duygularımın tersi olan davranışlarım, o kadar iyi oynamış ki benliğim bile inanmış buna, tesiri altına girmiş. Ama farkındayım artık. Anlıyorum bazı şeyleri. Okyanusun en dibine gömülmüş, yok sayılmış, yok davranılmış, üstünden tekneler yürütülmüş hislerim ayın yansıyan ışıltısıyla yüzeye çıktı. Çünkü buna ihtiyacı vardı. Ama yine de her ortaya çıkan duygu gösterilmek zorunda değildir. Bazen bunu anlamak ve kabullenmek gerekir. Kabullenişlerinle beraber yoluna bakmak gerekir. Gün ışığıyla aydınlattığım gündüzümde seni bekleyeceğim. Bir an önce gece olsa görsem o ak ışıklı ayı diyeceğim. Ama gece olduğunda sen benden emdiğin ışıkla parıldarken ben olmayacağım. Bu böyle sürüp gidecek. Ve zamanla ben kendi gündüzümde sen de kendi gecende mutlu olmayı öğreneceğiz.
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...
Garip, güzel, sonra mahzun
Kardeş, Güneş'in Ay'ı görmesi için gece olmasını beklemesine gerek yok. Ay ve Güneş, sema denizinde birbirlerini daima görüyorlar. Biz yeryüzünde herşeyi her zaman göremiyoruz.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta