_______________________________________
Şiir: Atilla BAŞKAYA
_______________________________________
Neden gittin ki sen benden?
Sana bu kadar bağlanmış,
Bu kadar sevmişken seni
Neden gittin ki sen benden?
Yokluğunun ateşiyle yanarken
Bazen soruyorum ben kendimce:
"Neydi seni değiştiren,
Beraberliğimizi bitiren,
Seni benden götüren?
Ya da
"Kimdi mutluluğumuzu yıkan,
Sana kendini benden çok sevdiren?"
Ben şimdi bir odanın köşesine yığılmış,
Elimde tuttuğum resmimize bakarak
Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
Sen ise bu perişan halimden habersiz
Belki de etrafa gülücükler saçıyorsun.
Belki de beni çoktan unuttun.
Ama ben seni bir an bile aklımdan çıkaramıyorum.
Böyle nasıl yaşarım, daha ne kadar dayanabilirim; onu da bilmiyorum.
Biliyor musun?
Bazen elimi telefona uzatıp seni aramak, sesini duymak istiyorum.
Ama sonra içimden bir ses diyor ki:
"Yapma!
Kendi isteği ile gideni zorla geri getiremezsin ki!
Gelse bile hiçbirşey eskisi gibi olmaz ki!"
Ve sonra vazgeçiyorum seni aramaktan.
Ama ne kadar zor durumdayım bir bilsen...
İnan bırak kendimi toparlamayı, nefes bile alamıyorum.
Ciğerlerim yanıyor sanki.
Seni unutmak için
"Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir."
Deyip kendimi teselli de etmeye çalışıyorum.
Elimden gelen herşeyi yaptım.
Sana ait olan herşeyi attım.
Hatıraları yaktım.
Senden nefret etmeyi de denedim.
Sövdüm, saydım, bin ah ettim.
Ama yine de olmadı!
Ne yaptıysam daha çok hatırladım,
Daha çok içim yandı.
Acı çektim.
Ve sonunda anladım ki seni öyle bir işlemişim ki kalbime,
Ne yaparsam yapayım nafile!
Seni kalbimden söküp atamıyorum işte.
Şimdi dönsün dünya tersine, batsın yerin en dibine.
Sensizlik zehir zemberek, kızılcık şerbeti de ne!
Oysa böyle bitmemeliydi, böyle olmamalıydı sonumuz.
Sevdamız sonsuz olmalıydı, dillere destan bir türkü misali dolaşmalıydı dillerde.
Ne yöne gidersek gidelim, yolun sonunda yine biz olmalıydık, bir olmalıydık.
Yıldızlar kıskanmalıydı gözlerimizdeki ışığı.
Güneş ayrı bir güzel doğmalıydı sevdamızın üzerine.
Yanaklarımız al al olmalıydı aşkımızın ateşiyle.
Avuçlarımızın içi terlemeliydi görünce birbirimizi.
Kuşlar başka güzel ötmeliydi baharda, çiçekler ayrı güzel açmalıydı.
Duyduğum her seste, gördüğüm herşeyde ve herkeste sen olmalıydın.
Ama şimdi hiçlik noktasındayım.
Herşeye, herkese, en çok da kendime kör ve sağırım.
Sen gittin ya, yoksun ya artık; sensiz, sessiz, zifiri karanlıktayım.
Ne yöne gitsem çıkmaz sokak.
Bakamıyorum ya gözlerine; yıldızlar da ırak.
Yokluğunla yok oldum bak; sökmüyor şafak!
Yokluğunun ateşi sarmış dört bir yanımı, içim buz; bu nasıl bir tezat
Dön artık dön, deli sevdam! Ellerini bana uzat.
Bak sensiz sessizliğe gömüldü dünyam;
Ne bahar gelir oldu, ne çiçekler açar.
Toprak bile küstü meyve veren ağaca, döküldü yapraklar.
Ömrüm kışa döndü, sanki asırlardır yağar üzerime kar.
Hadi dön gel artık; baharım ol, çiçeklendir beni.
Gel, güneşim ol; aydınlat, ısıt yüreğimi.
Sen ki can suyumsun benim;
Gel ki son bulsun yıllar yılı bekleyişim, vuku bulsun senle yeniden dirilişim.
Gel deli sevdam! Gel ki meyve versin dallarımız.
Gel ki arşa yükselsin dua dua sevdamız.
Gel, gel ki bir olalım, biz olalım yeniden.
Gel ki en güzel başlangıcımız olsun sonumuz.
Gel ki bitsin bu ızdırap, son bulsun içimdeki bu yakıcı ayaz.
Gel, gel de otur gönlümdeki baş köşene.
Otur da beni baştan yaz!
_______________________________________
Şiir: Atilla BAŞKAYA
_______________________________________
Kayıt Tarihi : 18.11.2022 16:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!