Basra'da Birgün Olur Bağcılar

-Basra da akan kana kaygısız bakan insanlara ve buna izin veren Türk hükümetine-
Burada gökyüzü ne kadar da güzel dedim
Sahi dedi ne renkti bulutlar
Bağcıların bulutları beyaz diyemiyordum
Gerçek ilk defa günahkar edecekti beni
Sustun dedi iyisimi ben buraları anlatayım sana
‘Gökyüzü kapkara ve ölüm kokusu siniyor bedenimize
Gülümsemede neydi ben babamın cesedinde kaybettim
Öldüğü halde askerler tekmelerken
Nasılda gülüyorlardı
Sen hiç insanlığından utandın mı?
Annem ve ablam utanıyormuş
Nedenini bana söylemiyorlar
*
Burada kuşların kanatlarında bulursun özgürlüğü dedim
Burada kanatlar bomba yağdırır bize dedi
‘İnsan hakları dedikleri benim ölmemse eğer
Her gün zaten ölüyor yakınlarım
Bu kadar yeter
Uçaklarla bildiri atıyorlar özgürlük getiriyoruz diye
Sen bilirmisin özgürlük bizim kanımızla ölçülüyor
O kadar ağır ki bu özgürlük ne kadar kan aksa da
Hesap bir türlü tutmuyor
*
‘Penceremden bakıyorum yaza hazırlıyor kendini bağcılar’
‘Ne iyi dedi demek ki bir penceren var
Bizim evimizi yaktılar,yakarken de gülüyorlardı
Her nedense buralara hiç uğramıyor insan hakları
Anlat bana
İstanbul’u anlat
Uçurtma var mı oralarda?
Ya gülebilen insan?
Oyunlar oynanıyormu sokaklarda
Ölüleri yakmak için kullanılmıyor mu kaldırımlar’
Bir acı saplandı yüreğime
Halbuki bahsetmek istiyordum ona bağcılardan
burada evler sağlam demek istiyordum
Demek istiyordum ama olmuyordu
Kezzap olmuş bedenimi yakıyordu mutluluk
Bu şen şakrak gülümsemeler devri geçiyordu üzerimden
Çünkü yanıyordu Basra,düşüyordu Bağdat
Ağlıyordu binlerce Ali,ölüyordu yüzlerce Ömer
*
İstanbul güzel diyebildim sadece
Hayal edemeyeceğin kadar güzel
Her geçen gün biraz daha güzelleşiyor üstelik
Öylemi? dedi
Neden peki senin çevren bu kadar güzelken
Benim yarınlarım delik deşik
konuşmak,hem de böylesi konuşmak
Kan üzerine ölüm üzerine
Bir kurşun rasgelseydi de bedenime
Cevabım çıkmasaydı ağzımdan
Göz yaşlarıma karışmış bir kaç sözcük bıraktı dudaklarım
Bilmiyorum kardeşim dedim
Yakılası kitaplarımda sorunun cevabı yok
Ama acın bir ok gibi saplandı yüreğime
Kuş sesleri kulağımı tırmalıyor artık
Basra’da belki olur Bağcılar
Her şey bir duaya bakıyor
Sen bakma seni unutanlara
Bağcılar seni unutmuyor
Bir gün gelecek ağaçların buradakiler gibi meyveye duracak
Basra semalarını kaplayacak uçurtmalar
Sokaklarında olmayacak tank homurtuları
Basra’da bir gün olacak bağcılar
Sen ve ben soluyacağız aynı havayı
Aynı yarınlarımız olacak mutluluğun getirdiği
Savaş uçakları bombalamayacak evini
Özgürlüğüm özgürlüğündür
Yaşamım yaşamın
Basra’da sen,Bağcılarda ben
Çocuk sesleri dolacak beton evine
Hürriyet şarkıları besteleyecek insanlar
İşte o zaman aziz dostum
Aynı mevsim,aynı bahar
Bulutlarımız bembeyaz
İşte o zaman
Basra olacak bağcılar