Sesim dağlara... dağlar sesime yürür... içimde nice alaz büyür! Kavildaşlığıma ihanet
yorgunluklarda şehirler, kuş kanadı palaz rivayet günlükler gibi eskir. Eskimiş zamanlar
merhabası... adım (ki) kendi yanında bile duramaz olur. Bir o kadarına pranga vurulur
hatıraların... Solgun çehrelerin soluğunda nice aykırı yollardan geçip - bir o kadar oralı olmayışımızla yaban kalırız. Bu sokaklar eskiden böyle yalnız değildi. Gidenlere...
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan