Öykücü değilim, ama arada bir yazdığım da oluyor. Korkarak beğenilerinize sunuyorum:
BAŞKANIN GÖRME CESARETİ*
Yüreğinin sıkıştığını hissetti yine. Elini göğsüne koydu, bastırdı.. İçini dinledi biraz.. Neler oluyordu? Beslenmeyle ilgili olamazdı. Hep dikkatliydi. Spor yapmayı da severdi, pek aksatmazdı.
İnce kumlu sahilde, dalgaların yıkayıp durduğu kıyı boyunca yürümeye başladı. Çıplak ayaklarıyla ıslak kumda izler bırakarak. Başında şapkası, güneş gözlüğü..
Bungalovlardaki konuklarına baktı. Cep telefonunu kapatmayı düşündü birkaç kez, ama yapamadı. Önemli bir telefon bekliyordu.. İkindi güneşi dağlara değmeden çözülmesi gereken epey sorun vardı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Nar içi gibi yanan bulutların kocaman yangınıyla tutuşmuştu deniz. Kıyıya, dağlara doğru büyüyordu yangın. Bu eşsiz, görkemli, tanrısal manzara, hiç kırpmadan baktığı gözlerinden içeriye, ruhuna akıyordu sanki. Her türlü etiketten, giysiden, rozetten mahrum bırakıyordu onu. Sadece ve sadece insan kalana dek soyunduğunu hissetti.
Sanki evren kocaman bir demirci dükkanıydı. Tanrı demirciydi. Güneş, ocağında akkor hale gelmiş yuvarlak, büyük bir demir kütlesi. Tanrıyı böyle düşünmek hoşuna gitti, gülümsedi; kendine yakın buldu.
Öykünüzü bir kaç kez okudum.İşıklı, naturel, okuyanı düşündürmeye sevkeden bir öyküydü. Issızlık,sessizlik ve doğayla başbaşa kalıp düşünebilmek çok az yaptığımız şeylerden biri ne yazık ki.Siz bu deneyimi yaşayıp bu güzelliği yakalmışsınız ne güzel.
Korkuya ne hacet. Harkulade. Tebrik ederim...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta