kendime yanma isteğimdir
savrulamam birden
kim ağlatırsa sesimi
ipincecik kanış nedenlidir
günbatımı eskimiş şehrin dedikodusu olur
dudağımdaki saldırgan esintileri
kıran kırana kapışmaların diyetine saydım
şırıl şırıl izzet-i ikramdım gül mevsimlerinden birinde
biçilmişim dar enli gölgelerden
gölgelerimiz huysuz
nisandan kalma damlalarla delinirken
deniz üşür sıçrar uykusundan İstanbul
sözüm göverir yapıştıkça gövdeye
iplik iplik sarılsın taş masalara zaman
öteye sarkmasın yanılgı
mit denilen şey böğrümde sabit yaradır biraz
bakmak şimdi yasaklanmıştır yüzlerimize
derisi soyulmuş bir mermerden ayrıksı değildir
ebruli kokulu ellerimiz
ah sen şiir yazma çocuk
hiç seni sevmiş gibi olmayayım eşiklerde
tamtakır, şüpheli durumuna soyunsun kalem
kor’a çevir şu dizeleri desen bile
öpülerin özünde donar sözcükler
ılık ılık yürür tomurcuklara doğru yalnızlık
yakut üflemez olur sımsıkı düğümlere yollar
şakımaz bir daha denize dalarken kulaçlarımız
pörsüsün ki anımsanmasın taşrada begonya
kulaçlarken ruh iklimlerini
anılarda kalsa da kalmasa da olur songüz şenlikleri
kanar şaşkınlılar içinde bu şehir
bir damla gözyaşı yapışır susuzluğuma inat yellere
Kayıt Tarihi : 11.1.2024 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!