Birbaşka olurdu o eski günlerin sabahları
Uyanınca açardım pancurları
Derin bir nefes çekerdim
Akasyaların kokusu sinerdi içime
Şöyle bir sofra kurulurdu kuşluk vaktinde
Tatlısından tuzlusuna,ekmeğinden böreğine
Diz çöker öylesine otururudum yere
Bir başka olurdu o eski günlerin sabahları
Tan ağarmak üzere dönerdik evlerimize
Gecenin alaca karanlığında yıldızları sayardım
Güneşi aydedeye benzetirdim
Sıcaklıktı aralarındaki fark
Bir başka olurdu o eski günlerin sabahları
Kuşların cıvıltısıyla,Yeşilin kokusuyla
Bahçedeki civcivlerin koşuşuyla
Minnoşumun koynuma girişiyle
Uyanır kalkardım yataktan
Bir başka olurdu o eski günlerin sabahları
Kış günlerinde sererdim postu şöminenin önüne
Uzanırdım oracığa sıcaklık içime işleyene dek
Kar tanelerini sayardım pencerenin önünde
Bir başka olurdu o eski günlerin akşamları
Kuzinanın üstünde dünden kalmış kestane
Elimde sıcak çayımı yudumlayarak
Etraf beyazlıklarla dolu karakışa inat
Sevecenliğini gönlümde sakladım o günlerin
Bir başka olurdu o günlerin
Sabah ve akşamları
Kayıt Tarihi : 14.4.2010 15:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!