kül kavmindeniz biz
ateş burcundanız
çıt desek
çığlık oluruz fil kulaklarda
a desek aşk...
asırlar evvelinden
Kirâmen Kâtibîn’i şahit kılıp
kara kaplı defterlere zabıt tuttular
ceylan derisi parşömenlere
kanlı sınırlar çizip
aramıza dikenli çit çektiler
cahil cesaretini kuşanıp
duvarları yıksak
günahkar ellerimizin en masum yanıyla
açsak aşkın duvağını
Yahudiler kuyuya atar
Hristiyanlar çarmıha gerer
İslam alemi şeytan taşlar gibi taşlar bizi
parmak uçlarımız da yürüsek
çıt çıkarmasak
köşe bucak gizleyip aşkı
sandukalara saklasak
eliyle koymuş gibi bulur şahin gözler
dile sakız
rakıya meze yapar
her namluya av ederler ikimizi
öyle imkansız
öyle yasağız ki...
aynı göğe bakmak değiştirmiyor hiçbir şeyi
başka göğün kuşları
başka göllerin kuğularıyız
birlikte gülsek te bir fotoğraf karesin de
başka albümlerin resimleriyiz
aynı ırmakta sel
aynı dağda yel
aynı cehennemde kül olsak
ne fayda…
dört kitabın birinde bile
a ş k d e ğ i l i z
Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 7.9.2025 12:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!