Tükenis,
Ve üzeri örtülen umutlarin cigliklari...
Ne kadar sürecek bu seferki?
Hep böyle görev mi görecegim hayati?
Yapamadiklarimin coklugu korkutmayacak mi artik?
Haykirmayacagim sevda misralarimi, öyle mi?
Nârına yanmışım dilber, kederim mukadder,
Nâmert gecelerde bûseni anmışım,
Gündüze küsmüşüm dilber, geceler muzaffer,
Gönülden hecelerle bir sana yanmışım...
Yeni bir günün doğuşu kadar sevdim seni...
Komşu bahçesinden çaldığım erik kadar,
Son paramla aldığım simit kadar...
Sigaramın son nefesi,
Sabah bir serçe sesi,
Taze bir dağ lalesi,
Karıncanın ayağına takılmış aşk,
Acıtmış canını hayvancağızın,
Gidip gömmüş onu,
Değmesin diye dostlarına...
Derken yağmur yağmış,
Ben de çirkinmişim doğduğumda,
Benim de çıplak resimlerim var.
Beşikte sallanırken masumca,
'Anne! ' demişim ilk, ne garip!
Mahalle aralarında top oynamadım,
Uzakta, çok uzakta bir ormanda,
Bir avcı bir ceylanı vurur,
Yüreğim kavrulur...
Bir atmaca ava çıkar,
Yavrusu düşer yuvasından,
Çok çok paydasındasın gönlümün:
Büyürsün; küçülür sevdam,
Gidersin; ölürüm...
-Renklerimi kaybettim, gördünüz mü? -
Güneş sarı mı dostlar?
Ya da deniz mavi?
Sarı mı şu yapraklar?
Ve kırmızı mı gül?
Bir ben miyim aynı sokaktan bin kere geçip,
Her yanım gece,
Toz toprak her yanım.
Hayat bilmece,
Ben yine ziyanım...
Gözlerin, ah vefasız gözlerin,
İki çivi gibi çakılmış,
Bazen:
Uzar geceler, şafak atmak bilmez,
Dolar gözlerim, kimsecikler silmez,
Çığlık atar umudum, öyle hemen ölmez,
Paket paket tasa içerim yüreğim taşınca...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!