Ey ahde vefadan bihaber vicdanı nasır tutmuş nazlı yar!
Hani ilk defa buluştuğumuz dut ağacının altında
Gözümün içine utangaç bir eda ile bakarak!
Bir söz vermiştin o gece bana hatırlıyor musun?
Elleri elime değen ilk bahtiyar erkeksin,
Ya senin helalinim ben ya şu toprağın
Demiştin mağrur başını öne eğerek.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan