Başka Bir Işık Aydınlatamaz Sen Gibi Çeş ...

Başka Bir Işık Aydınlatamaz
Sen Gibi Çeşmeyi
Öyle sıcak, içten “gel” diyorsun ki,
Hayır diyemem.
Desem de
Aramızda yıllar, aşılmaz engeller var
Gelemem.
Ben yol yorgunu, kalp kırgını,
Âşık bir maratoncuyum.
Martılar ellerinde zeytin dalları
Ağızlarında özgürlük türküleri
Çığlık, çığlık üzerimde dolanıyor
Yokluğunun sızısı yüreğimde
Bir Çeşme akşamı başlıyor.
Yalnızım, içimde sen, yürüyorum.
Anıları sırtlamış bir son durak arıyorum.
Sen şehzadeler şehrinin alımlı sultanı
Yaz yağmurlarının ilk damlasında beni an
Şiirlerimle beni unutma…
Sokak lambalarına kederler yüklenmiş
Başka bir ışık aydınlatamaz sen gibi Çeşmeyi
Saçlarımda yağmur, nefesimde sen,
Ellerimde deniz ve yosun kokusu
Çeşme geceleri rüyam, sabahları hülyam,

Bir olmaza adadım arzu ile dileklerimi
Boş bir bekleyişe kilitlendim çoktan
Kurşun gibi ağır göğsümde yokluğun
Gözlerim yorgun düştü nafile arayışlarda
Karalar bağladım bitimsiz yalnızlıklara
Bu garip kalbin kapısı açıktı kimse girmedi
Ne bir dost eli dokundu omzuma
Ne de bir sevdanın yeli esip girdi içeri
Çeşmenin gülen yüzü, dost elinden gayrı,

Özgür martıların kanatlarında olmak
Senin tutsaklığına uçmak, uçmak istedim.
Bin bir rüyanın birinde, düşlerin gelgitlerinde
Olsa da, sana gelen yollara düşmek istesem de
Geçit vermez bilirim yıllar, yollar bezginim
Şöyle bir batkımda aynaya bugün
Yatağında kurumuş dere, yüzümde ki çizgiler
Ayna “ artık yaşlandın şair kabul et” diyor
Su gibi akıp boşa gitmiş yıllarım
Sensizlik dokuz şiddetinde bir deprem!
Yakan, yıkan aramıza barikatlar koyan
Şehzadeler şehrinin gizemli hayal çiçeği
Öylesine sıcak ve içten “gel” dedin ki
Gelemem!
Dinmez ER / Şiirleri / Çeşme / 2016. 09. 28 /