Yıl iki bin on beş, mart ayının ikisi
Kiminin gözü seyrinden vurulur toprağa
Doksan yıllık bir ömre kim bilir daha neler sığardı?
Al gözüm, seyreyle dünyanın son halini
Dağ başında ölünebilir elbet son bir nefes ile
Evrene yıldız olmak imkansız,
Ama yüreği büyük adamlara zor değil
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem