Başka bir dünya yok, derler ya?
Halbuki herkesin ayrı dünyası var.
Herkesin başka bir Dünyası da olabilir. İçinde bulunduğunuz Dünyadan bunaldıysanız, pencerenizi açın! Her pencere başka bir Dünyaya açılır. Ressamın Dünyası atölyedir, ayyaşın ki meyhane… Koyunla yaşayan ot, kurtla yaşayan et yer. Her kişi ayrı bir Dünyadır. Her arkadaş yeni bir ufuk açar. Doğru ve yanlış, kişiye göre farklıdır bazen. Her şiir farklı, her resim farklı duygular uyandırır farklı kişilerde. Değiştiremediğimiz, kaşımız, gözümüz, boyumuz, saçımız… dır. Değiştiremediklerimiz değildir bizi mutsuz eden. Zaten hiç kimse ömür boyu boyunu kendine dert etmez. Değiştirebildiklerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız, ve mütercimi sözlerimizdir. Sahip olacağımız her başka Dünyamız bu ufkun arkasındadır. Sahip olacağımız her Dünyanın penceresi buradan açılır. Dağdaki ağaç denizi göremez, hiçbir deniz de ağacın ayağına gitmez. Zaten insan da ağaç değildir ve insan isterse denize gider. İnsanların bağlı olduğu zincirler sanaldır, kırmak diye bir şey de yoktur. Kanada’da yaşayan bir arkadaşım şöyle demişti; “Bir gün kendimi Kanada’da buldum.” Anladığım bir şey vardı; o nu oraya rüzgarlar atmamıştı! ... (Belkis’ciğim sana mutlu bir gelecek diliyorum.)
Tabii bir yerlere gitmeniz şart değil, ufkunuzun yönünü değiştirseniz yeter.
Yorulduysanız diğer pencerelerinizi açın.
Yalnız, açtığınız Ay penceresi olmasın, çünkü Ay’da hayat yok.
Hepinize mutlu bir gelecek diliyorum.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta