Başka Bir Deyişle... Şiiri - Hacı Aksan

Hacı Aksan
51

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Başka Bir Deyişle...

Öfkemi dindirecek bir şeymiş gibi kapatıp radyoyu en yüksek sesimle çalınmaya başlanan türküyü söylemeye, içine girercesine, hem de içime sokarcasına söylemeye başlamışım. Başkasının eli uzanıp ses düğmesini kapatmış ve bir diğer başkası da türküye başlamış ve durup tüm dikkatimle izlemişim kadar net olarak hatırlıyorum yaptıklarımı. Üstelik tüketmek istercesine türküyü hınçla ve tüketircesine sesimi bağırarak başlıyorum. Dinlemiyorum ama sesimi, dinlersem söylemekten vazgeçeceğimi çok iyi biliyorum.

'Ağlama yar ağlama anam
Mavi yazma bağlama
Mavi yazma tez solar anam
Ciğerimi dağlama.'

Bir kadının üç yeri siyah; gözünün bebeği, kirpiği ve kaşı, olmalıdır, bir kadının üç yeri kırmızı; tırnağı, dudağı, yanağı, olmalıdır, bir kadının üç yeri beyaz; dişi, teni, eli olmalıdır, diye buyurdu yırtıktan ve kirden elbise giymiş kadar pejmürde, incecik bedenli, gençliği sadece duruşundan ve sesinden anlaşılabilen adam, gürleyerek ve kara derili ellerini sözü biterken ‘işte bu kadar’ der gibi sallayarak ve sazın perdelerinden parmaklarını hızla çeken bir sazbend gibi açarak, ve o sırada ham tahtaların gelişigüzel birbirine çatılmasıyla yapılmış çıplak tahtına otururken, toprak sıvası çatlaklar içinde ve katkat sıva vurulmuşluğundan farklı tonlarda toprak desenler görünür arkasındaki duvarda.

'Elmada al olaydın anam
Selvide dal olaydın
Bana göre yar mı yok anam
İstedim sen olaydın.'

Bir kadın, önündeki masanın üstünde duran iki gümüş kaptan birindeki ellerini usulca çıkarır, beyaz ellerinden bulut şeklinde havaya savrulan buharı söndürürcesine diğer kaba daldırır gene usulca, gözlerinden birinden bir damla yaş süzülmüştür kaba ve yolunu havada çizerek; ince dallarının ucu beyaz çiçekli ve rasgele kırılmış badem dalları desenli yeşil elbisesinin açık üç yaka düğmelerinden bembeyaz sinesini ikiye ayırarak, aralık kırmızı dudaklarını renksizleştirerek ve beyaz dişlerinin birinde bir leke, kırmızısı solgunca yanağında düzgün bir yara izi bırakarak, kadının elleri kadar usulca kara kaşlarının altındaki kara kirpiklerinin arasından kara göz bebeklerine sokulmaktadır yol, kadın soğuk su dolu gümüş kaptaki ellerini daha da usulca çıkarıp sıcak su dolu diğer gümüş kaba yatırmıştır bile, daha da beyazlasın diye.

'Elma al olanda gel anam
Ayva nar olanda gel
Hasta düştüm gelmedin anam
Bari can verem de gel.'

Beş harfli bir isim düşer açıktaki kağıtların tümüne aynı anda ve bir yer ismi olduğu her harfinden bellidir, ama başkaca belli olan hiçbir şeyi yoktur, telaffuz edilişi dahi her ağızdan farklı çıkan ismi dışında belli hiçbir şeyi hem de; kaç değişik dil konuşulur, kaç dilsiz yaşar, yaşayanların kaçı ölmek üzere, şaşısı, delisi ve bu anda delirmekte olanı bilinmeyen, sokak isimlerinin numaralandırılmış olmasındansa çiçek isimlerinden oluşuyor olmasını ve numaralandırılacaksa da bittiğinde çiçek isimleri bilmem kaçıncı papatya ve gene bilmem kaçıncı hanımeli sokaktan oluşmasını dilediğim, dileğimden kesinlikle habersiz, göğü sürekli yağmurlu bu yerde bir evde yaşamlarında ilk kez sevişen iki esmer tenlinin iniltileri cevap verir camlara vuran yağmur damlalarının sesine, içeriden.

Ölüm gelir tüm devrimciliğiyle, alır sevişenleri sevişmekte iken, tırnaklarını kırmızı renkte ojelerken bembeyaz ellerinin artık ele benzemediğine bakmaktaki kadını da, ve kara derili ellerinin tüm tırnakları katkat, desenlenmiş toprak sıvayı çizmekte olan genci de, ayrı ayrı ve türkü biter bitmez. Biter çünkü hep türkü. Kalır öfke, bir işgalci gibi.

Kocaman gözlerin, uzun parmakların kadar güzel olan yokluğunda öfke, bir işgalci gibi kalır. Ki yokluğunu seviyorum ve hiç rahatsız olmuyor sevgimden. Sevme demiyor, yalan demiyor, bu imkansız demiyor, can atıyor dokunmam ve öpmem için ve can atıyorum dokunmak ve öpmek için. Dokunamadığımız, öpüşemediğimiz için can veriyoruz böylece birbirimize. Gelmenle kovduğun ve gitmenle hemencecik kendi yerine geçen yokluğuna, kıskançlığından olsa gerek, kondurduğun öfke, işgalci gibi kalıyor. Hiçbirşeysizliğimden ötürü, her şeyim oluveriyor öfke...

Hacı Aksan
Kayıt Tarihi : 15.6.2007 17:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hacı Aksan