Başka, Başkalaşmış Yüzler!

“bilmiyorum zor olanı, bilemiyorum
kolaylaştıracak olan katalizörü ise göremiyorum..
yıllar arasında çözünen merakıma sarılmak istiyorum
bir sigarayı bırakmak geçiyor içimden
bir de, sevmeyi..”

şarkılara olan ilgimi yeniden yokluyorum
bazen başka başka şehirlerde gezip tozmayı
başka, başka kişiler gibi karşılaşmayı hayal ediyorum..
bir kulenin tepesine çıkmayı arzuluyorum bazen
inişimi düşünmek bile ilgilendirmiyor nefsimi..

seni onlara, onu da diğerlerine bırakmak var ya
benim olanlara sahip olmak, zorluyor tüm yüreğimi..

kerhane çalışanı gibi
kimin geldiğini tanımadan sevişmek yakışıyor yazdıklarıma..
iki dakikalık sevgisiz orgazm tadı yakışıyor yüzüme, sahteden
selamsız, konuşmadan uzaklaşmayı dilemek..

depresif sızlanmalar hayal ediyor, hayalsizliğim
kulenin tepesine yapıştı ya, benliğimle oynuyor sanki..
intihar teşebbüsüne sarılıyor son bir el, tetik mesafesinde
son bir el oyun oynarken, hala son olmadığını bile bile..
hala, canımın istemediğine sarılıyor, sanki seni kurtaracak.
sanki uzanıp tutacak, senden sonrasının yaralarında kabuk bağlayacak
kokunla boynuma dolanıp, sanki baş başa ağlayacak..

sırasıyla yıkılıyor, yakılıyor tek tek ekilmiş zamanın getirdikleri
bir soğuk havada sızmış ağaç dibinde tüm yalnızlıklar
titriyor kalp, üşüyor yüreğin içine giren vicdansız sevgililer
ahımla tutuşuyor, parça parça maskelenmiş sensiz yabancılar

ve
s…ir et diyor,
yüzüme kapanmış ne kadar kapı varsa vur yüzsüzlere
vazgeçilmiş ne kadar sevda varsa, selamsızca, konuşmadan git uzaklara
başka başka şehirlerde, yabancılarla yaşa!

18.04.2012 16.00
İstanbul