Hiç büyümek istemezdim yaşadıklarımdan sonra
Ne güzeldi kuzularımla dağlarımda koşarken
Ne derdim vardı da bu yaşa geldim
Çekilmesi gereken acılardan payımı aldım.
Çıkardık köyün en yüksek dağına dayım Hemo ile
Istanbol'a doğru giden arabaları sayardık
Kamyonları ben tutardım
Otobüsler dayıma kalırdı
Uçakları daha bilmezdik o zamanlarda
Bisikletimiz de yoktu mavili kırmızılı
Gelirse köye bir kamyon
Takılırdık bütün köyün çocukları ardına
Kim kaparsa merdiveninden çığlık çığlığa bağırırdı.
Türkçemiz kıttı
Kürtçe girmezdi devlet kapısına
Betondan yapmışlardı gerçi bir okul
Ne öğretmen uğrardı ne de talebesi vardı
En son geleni de amcam kovalamıştı.
Beden Eğitimi dersinde
Toplu yürüyüş yapacaktık
Sıfıra vurulmuş kafalarla sıralanmıştık
'Sol pezevenkler, sol' komutuyla bahçenin etrafını dolamıştık
Küçüktük ama sağı da solu da bellemiştik
Solcuyduk anadan doğma.
Bunu amcama söyledim aynı gece
Aldı beline silahı vardı kapısına hocanın
Görünce karşısında amcamı eşikte bayılmış adam
Çok geçmedi aradan
İki güne kadar toparladı pılı pırtısını
Terketti köyü
Bir daha da vermedi devlet öğretmen köye.
Bir gün diplomalar yolladılar köye
Fotoğrafsızdı hepisi de
Nahiye’ye indik Foto Şükrü’ye
Bir siyah önlük sürekli aslıydı duvarda
Köyün bütün talebeleri teker teker giydik onu
Çektirdik ilk fotoğraflarımızı
Komşu köylerden de toparladılar yaşdaşlarımızı
Toplu diplomalarımızı aldık oracıkda.
Bu diploma haberini duyan babam
“oğlumu okutacam”
diyerekten bir kaç gün icinde geldi Almanya’dan
Malatya merkezde kalacak yer arandı
Tanıdık çıkmadı,
Istanbol dedi sonra
Şakir amcalarda kalırsın
Tek kızları var, beraber okursunuz
Sonra, kız ile anlaşamam diye yok dedi.
Avukat amcanlar da rahatsız olurlar
Gel oğul, en iyisi konduda kal sen
Teyzenin de üç oğlu var
Beraber geçinip gidersiniz.
Bindik Üsküdar meydanında 15K nolu otobüse
Vardık kırk dakikada Kavacık’a
Sora sora Bağdat bulunur da
Koskoca Güzel Hoca mı bulunmaz
İlk karşımıza çıkana sorduk
Onikiden vurduk.
Sıcak mı sıcak bir güneş tepemizde
Adımladık Rüzgarlıbahçe’ye
Sokak adı verilmemiş buralara
71 inci 72 nci şeklinde sıralanmış.
Bütün konduların kapısı sonuna kadar açık bırakılmış
Yaşıtlarım top oynamakta
Teyze oğullarıyla daldık biz de aralarına
Sonradan öğrendiğime göre
Sıkı pazarlığa girmiş teyzem
Kış başlamadan kömür alınacak
Okul için ne gerekliyse alınacak
Mark yollanacak biner biner
Ses çıkarmamış babam
Kabul etmiş zorunlu olarak.
Aynı gece ayrıldı babam Istanbol’dan
Ben kaldın dört duvar arasında.
Sabaha odun toparlamaya yollandık ormana
Ellerimizde baltalar, bizden ağır
Elarabası desen tekeri çıkar yerınden
Birkaç saat içinde yüklenip döndük mahalleye
Sonraki günler de aynen böyle geçti.
Ortokula kayıt yapıldı Kavacık’ta
Öteberi alındı gelen ilk paralarla
Mahalleli severdi beni
Aslında, acırlardı bu teyzenin yanında kalışıma
Amiral derlerdi ona
Derdi paracıklardı
Aldı mı eniştem aylığını verirdi eline
Kuruşu kuruşuna sayardı
Kirli çıkındı
Bir tek büyük oğlu Kemal’den korkardı
Tıfılın tekiydi
Kardeşi Kamuran bir numara büyük ayakkabı giyiyor diye
Gidip daha büyüyüğünü alırdı.
Hakkını yememek gerekir o evin
Mahallenin gurur kaynağıydık hepimiz de
En iyi notu biz getirirdik
Takıntı nedir bilmezdik
Okumak isteyene açıktı kapıları kondunun.
Yıllar geçti aradan Lise’yi de burada okudum
Almanya’dan en küçük kardeşimi de verdiler yanıma
Orada okuyamazmış
Kötü yola saparmış
Savaş’ı da yazdırdık ilkokula.
Kemal, Yıldız Mimarlığı kazandı o yıl
Masraflı bir bölümdü
Sabaha kadar maketlerin başındaydık ailecek
İlk yılın sonunda değiştirmeye karar verdi
Yüksek Denizcilik Güverte’yi kazandı
Yatılı ve askeri okudu
O beyaz elbiseye bakmayan kız yoktu.
Kamuran, İTÜ Elektriği
Ben ise Yıldız Elektroniği kazandım
Amcaoğlu Özgün Astsubay’lıkta okuyordu Beylerbeyi’nde
Onun da kıyaktı elbisesi.
Kış aylarında ege’ye tatbikata gitmişlerdi
Hava raporunu takmamış Komutanları
Tanklar da varmış gemilerde
Çıkan fırtınada alabora olmuş ege’de gemileri
Televizyon’un başında kalkmadık günlerce
Bulunan ölülerin isimleri geçiyordu ekranda
Bir sonraki isim
Oh değil
Diğeri
O da değil
Bir hafta sonra çıktı piyasaya Özgün
Anlattı başlarından geçenleri tek tek
Askeri sır olduğu için anlatması suç imiş
Yengem, artık bu okul bitti, gitmeyeceksin dedi
Gitmedi
Avukattı amcam, kanunda yeri var mı diye baktı
Askeri Kanuna göre bırakamazdı isteğiyle kimse okulu
Kaçacaktı o da
Kaçtı
Adana’ya gitti
Adana’ya gittiler aramaya
Malatya’ya gitti
Malatya’ya gittiler aramaya
Ümraniye Bir Mayıs Mahallesinde akraba çok
Orada saklandı
Bulamadılar
Amcam dilekçe üstüne dilekçe verdi askeriyeye
Olmaz dediler
Suç işliyor dediler
Masrafı ne ise verek dedi amcam
Aylar sonra kabul ettiler
Kestiler cezasını yirmibin olarak
Takside bağladılar
Artık sivile geçmişti Özgün
O da girecekti Üniversite’ye
Bir yıl dersane
Sonra İTÜ Elektronik
Sonra, dayılarım taşındılar kondulara
Ahmet ile Özgür
Almanya’daki dayım bir kondu almıştı
Orası öğrenci yurdu gibiydi
Ahmet, dersten başka şey ile uğraşmazdı
Uğraşacak para da bulunmazdı gerçi
Eline geçeni de kitaba yatırırdı
İçimizde en çok çalışan o idi.
Girdi sınava
Alnının akıyla çıktı o da
İTÜ Elektrik.
Özgür dayım Mahmutpaşa’da çalışırdı
Bölgenin en iyi ütücüsüydü
Liseyi bitiremeden kaçmak zorunda kalmıştı memleketten
Aranıyordu örgüt işinden
Okumaya karar verdi o da
Nasıl olacak demedi kimse
İsterse Özgür yapar en iyisini
Eski bilgilerini yenilemesi lazımdı
Gece gündüz çalıştı
Yardım aldı her arkadaştan
Kursa başladı
Bir gece binerek otobüse
Vardı Kürecik’e
Bir dersi kalmıştı liseden
Girdi sınava, verdi sınavı
Günler sonra döndü lise diplomasıyla.
Bir milyon öğrenci girecek sınava
Ve daha yeni bitirenler çoğunlukta
Umudunu yitirmedi
Şart değildi onun için Elektrik – Elektronik
Yeter ki, kapağı atsındı üniversiteye.
Zaman kötüydü
Gün geçmiyordu ki tabutlar gelmesin doğudan
Kafa kağıtlarımız aynı zamanda çıkarıldığı için
Aynı yaşta sayılırdık
Yani daha vardı çağrılmaya askere
Tek kurtuluş kazanmaktı bu sınavı,
Ağustos ortalarında belli oldu sınav sonuçları
Yıldız Fizik’i kazandı
Sevincini görecektiniz o anda
Ben şahidiyim.
(Seksenli yıllar idi bu yaşanılanlar.....
Aradan çok zaman geçti....
Şimdi kim nerede, ne işle meşgul meçhul....
Kimisinin adresi kayıp
Kimisi firarda
Ve köşe dönme devr-i aleminde kimisi.....)
Kayıt Tarihi : 4.5.2006 17:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Haydar Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/04/basit-yasamlar.jpg)
yüreğine sağlık ...........
güzel insanlarmış hepsi, güzelde anlatılmış...
tebrik ediyorum...
TÜM YORUMLAR (2)