Başını Eğ Şiiri - Mustafa Kemal Erdoğan

hangi dilde sevdin beni bilmem ki,
gramerini bilmediğimin aşkı seni....
buzlucam var aramızda sanki,
yüzün öyle şekiller alıyor,
anlatamayacağım kadar karışıksın...
sevgi taklidi yapmışsın,
ben de şaka sanıp gülmüşüm,
gözyaşlarım arkamdan kovalamış beni....
yarayı sarmak nedir bilir misin?
her dilde aynıdır,
pamuk yerine
kanayan yerime ellerini koyarsın,
sıcaklığınla KAYNAR vucudumda hangi yara varsa....
başladığın işi bitirmeye yüreğin yoksa,
yarı yolda işine kattığın aşkları,
mesai bitiminde masanda bırakamazsın....
vasfını bilir misin dudakların?
değişik kodlarla andığın duyguların görsel şölenidir onlar....
havai fişekler de patlayabilir,
perde açılmadan kapanabilir seyirciler olsa da....
acıyı demlemek nasıldır bilir misin?
saniye saniye işlenmiş aşkların,
turnusol kağıdı gibi derinde saklı olan
ve
sonradan gördüğün gerçek sevgilerin
hangi derecede olduğunu bilmeden
elini uzatmandır kalbinin üzerine....
yanarsın her zaman,denedim kızarıyor biraz gözleri insanın,
tavşan kanı gibi oluyor çay belki
ama
içemiyor insan bir türlü.....
her dilde aynı şekilde dökülür demli çay bardağa veya her neyse ona
bir benim kalbim
başını eğer,
döküldüğü yüreğin karşısında...