İçimin sızıntılar çoğalır akpınar gibi
Kara bulutlar döker bereketini
Sen ağlama toprağım
Sımsıkı sarılıp yaşamalıyız biz
Dokunmadan yakıp kavuran tenine..
Bir ağacın gövdesi gibi
Parçalayarak şu çatlak gökyüzünü
Sokulmalıyım usulca teninin ısısına
Ölmüş gibi kıvrılayım sol yanına
Bütün sevdalara inat bıyık uçlarıma
Ateşten bir buse bırakmalısın
Yanmalı cayır cayır dudak kıyılarım
Yeşil yaprak gibi sermeliyim
Yüreğimi senden önce
Bitip tükenmeden aşkın direnci
Sırça saraylar kurmalıyım
Nar çiçeği dudaklarına
Öpmeliyim ağzının içinden
Kör pınar sızıntısı gibi
Başımdan aşağı
Damla damla boşalırken ter
Kahır işler nakış nakış al yüreğim
Bütün serüvenlerimiz akdağı gibi sisli
Çukur yurt bizim öz belleğimizdi
Kök salmış toprağına renklerin en alası
Ay yüzünde tomurcuk güller açarken
İçim ısınır erken düşen cemre gibi
Her seferinde seni düşlerim
Bal rengi dudakların dan dökülen
Bütün duvarlarıma asıyorum gülüşlerini
Şimdi
Baykuş yuvası olan bağrımız
Başın yayla çiçeği gibi
Sevdasına kurban olan sol yanımız
Kayıt Tarihi : 2.9.2016 10:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar..
TÜM YORUMLAR (54)