alnına namlu ucu gibi dayanınca soğuk bir rüzgar
son kez düzeltip cep aynasında
dağınık saçlarını serseri bir yaz
ayakkabısının arkasına basa basa
bir berduş gibi gidecek
çimenin dinlenmiş yeşiline
düşürüp hiçliğin öyküsünü
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi