alnına namlu ucu gibi dayanınca soğuk bir rüzgar
son kez düzeltip cep aynasında
dağınık saçlarını serseri bir yaz
ayakkabısının arkasına basa basa
bir berduş gibi gidecek
çimenin dinlenmiş yeşiline
düşürüp hiçliğin öyküsünü
ağzından da son ıslığını
göğün başını ise eğik bir akşam ikindisi...
daha bir hüzünlenecek cam kıyısında fesleğen
ışığı çekildikçe güneşin elipsin en uç noktasına
pervazlara gölge, çamaşır iplerine keder
kedere sallanacak mandallar da
taa ki ak elli bir kadının elleri ile tekrar
buluşuncaya dek
kapı eşikleri ulu orta saçılmış eteklerinde, güzün...
bulutlar kendi sesinin ağırlığınından habersiz
eze eze gök yüzünü hüzzamlı şarkılarla
yolları yorgunluğun izi
daha bir duyumsanacak acısı
kabuğunun çatlamış yerinden
yayvan yayvan sızan kar nidalarının
içerde geniş zamanlı bir sardunya çiçeğini ben
uzun uzun düşüneceğim
ve baş köşemde uzunca sonra
bir yaza ağlatacağım yanağımın yarısını
ki bir daha solmasın diye hiç
dışarda göğün başını eğik bir akşam ikindisi...
(filiz için)
Deniz ErcivanKayıt Tarihi : 7.9.2015 13:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir serseri yaz, ayakabısının arkalarına basa basa
çimenin dinlenmiş yeşillerine hiçliğin öyküsünü
ağzından da son ıslığını düşürecek
alnına dayanınca namlu ucu gibi soğuk bir rüzgar ..insanın yüreğini doldurup taşıran muhteşem çalışmanızı kutluyorum...++10..ant..
Birol Hepgüler.
TÜM YORUMLAR (9)