Kundaktaki bebeğe kurşun sıkan ele bak
Bu lekeyle yok oldu gonca bilinen çağlar
Kim duyar bu feryadı kan gölüne, sele bak
İnsanlık yara bağlar, Başbağlar kara bağlar.
Başbağlar kara bağlar doğan geceye inat
Bir ananın feryadı çınlarken yedi gökte
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Kıymetli şair yüreğinizden süzülen toplumsal vicdana ayna olan harika bir şiir okudum.
Tebrik ederim.İsabetli seçiminden dolayı secici kurula da teşekkürler.
Saygıyla
Bu dava, iman ve küfrün birbirlerine galebe çalma davasıdır Zübeyde kardeşim. Bu dava, Şeytanın Adem babamızla Havva anamızı cennetten kovdurmak için başlatıp kıyamete kadar sürecek bir davadır.
Ne mutlu, iman davasının yanında yer alıp, küfür davasını güdenlere karşı cephe oluşturan mü'min ve mü'minelere.
Tebrikler.
Hayırlı Cihad-ı maneviler.
Şiire gününde gelemediğim için üzgünüm. Sadece antonun azizliği. Bu günlerde yine huysuzluğu üstünde.Büyük acı ve utancın yıldönümünde değerli şiiri için sevgili meslektaşımı kutluyorum yürekten. Ayrıca seçici kurula da teşekkürler.
Üç gün önce Madımak olayının acısıyla yeniden kavrulurken zihinler, hemen üçgün sonra da Başbağlar olayı... Acı... Çok büyük acı. İşin en acı yanı da,
Devletin olaya ilgisiz kalması. ÖRTBAS EDİLİP UNUTTURULMAYA ÇALIŞILMASI...
Katliam,vahşet,insanlığımızdan utanmaya bir neden daha...2 temmuz 93 madımak katliamından üç gün sonra yapılan bu kabullenilmeyecek olay memleketimin kana susamış kesimini sevindirmiştir...bir misilleme,bir intikam,bir şeref...bu iki katliamı yarıştırmak isterler,bu iki katlimında insanlarımızı umursamadan kaç kişinin nerde yakıldığını,nerde vurulduğunu sormak isterler,insanın yaşamaya hakkı varken insanları masum,düşünen,düşünmeyen şeklinde sınıflandırarak bu katliamı hak edip,hak etmediğini sorgulamak isterler...İstenilen tek şey barış mıdır? Belki bu ülkeden tek istediğimiz barış,dostluk,eşitlik...
Başbağlar'da katledilen 33 insanımız,dostumuz Madımak'ta katledilen 37 insanımız,dostumuz kimlere kurban oldu? ideolojiler değil bunun cevabı,düşünceler değil memleketini sevmek değil...insan olalım biraz. Barış savaşarak gelmez kii...
YAZIK !... ÇOK YAZIK !... BİR TÜRLÜ MİLLET OLMAYI BAŞARAMADIK. DAHASI, İNSAN OLMAYI BAŞARAMADIK.
Bir kaç günah keçisi bulup içeride biraz yatırıp çıkarmak neyi çözer ki?...
Kime ne desem?... Olayın acısı ve utancı böylesine içimize yer etmişken elini kolunu sallayarak aramızda gezen canileri ve olayların faillerini bulmak için azami gayreti göstermeyen yetkilileri şiddetle kınıyorum.
Üzerine kan ve gözyaşı damlamayan yarınlara diyorum... Sevgimle...
Duyarlı ve değerli kalemi içtenlikle kutluyorum. Sevgiler
“BAŞBAĞLAR KARA BAĞLAR” ŞİİRİ İLE “GÜNÜN ŞİİRİ / ŞAİRİ” SEÇİLEN DEĞERLİ ZÜBEYDE GÖKBULUT HANIMI BÜTÜN İÇTENLİĞİMLE KUTLUYORUM.
Böyle bir acıyı ruhunda ve yüreğinin derinlerinde duyamayan, hissetmeyen birinin böyle güzel ve etkili bir şiir yazması zaten düşünülemez...
Seçici Kurul’a da içtenlikle teşekkürler.
Gündeme denk düşecek şiirlerle bizi bize hatırlattıkları ve bir daha yaşanmaması için ders alınması gerektiği yönündeki vurgularıyla yorumcuları da gönülden kutluyorum.
Sağ olsunlar, var olsunlar…
Bu şiire çok daha farklı bir yorumla katılmak isterdim. Maalesef bugün hiç vaktim olmadı. Acil durumlar günümü doldurdu. Onun için, kendi özel bloğumda yayınladığım 05 Temmuz 2012 tarihli yazımı aynen yayınlayacağım.
Tabii ki bu sene 21 yıl oldu, Başbağlar katliamına…
Allah bir daha böyle kara günler göstermesin, karalar bağlatmasın.
“Kuvvet birlikten doğar…”
Sevgi ve saygılarımla…
05 Temmuz 2014
*
RUHLARI ŞAD OLSUN.
ALLAH RAHMET ETSİN…
ETSİN DE!..
5 TEMMUZ 1993’TEN BU YANA TAM 19 YIL OLDU.
Başbağlar, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı masum, imanlı, inançlı, kendi halinde bir köy.
Yükselen feryatlar, figanlar…
Alev alev Cehennemî ateş, her yer duman!..
Yapılanlardan utanıyor insan, insanlığından…
Bu ülkede eceli dışında ölen ve öldürülen her insan bizden biridir. Her insan, benim canımdan, kanımdan, soyumdan, dinimden, vatanımdan ve her türlü maneviyatımın varlığından olandır.
Ancak:
Bir MADIMAK olayı var. Sebep olanları Allah kahretsin. Oradaki acı da içimizde ateş gibi yanmakta.
Peki;
BAŞBAĞLAR!..
Sivas'a, Türkiye'nin her yerinden onlarca otobüsle binlerce insanımız, vatandaşımız adeta akın ederken, neden bir BAŞBAĞLAR bu derece sessiz?
Neden BAŞBAĞLAR bu derece kimsesiz?
Neden BAŞBAĞLAR bu kadar sahipsiz...
Ne farkı var, bir yerdeki yakılanlarla, diğer tarafta camiden çıkartılan erkeklerin tamamının kurşuna dizilmesi ve geriye kalanların yakılıp yıkılması arasında! ..
Kadınlar, kızlar, çocuklar; evler, kümesler, ahırlar, samanlıklar ve hayvanlar! ..
NE FARKI VAR?
BİRİ DİĞERİNDEN 3 GÜN ÖNCE VEYA SONRA...
ÖLEN / ÖLDÜRÜLEN / KATLEDİLEN İNSAN SAYISI AYNI...
Yakılan mal - mülk, diğer canlılar cabası...
NEDEN SAHİPSİZ KALDIN, BAŞBAĞLAR?
Yüreğimizdesin, hafızamızdasın...
Her bir kurşunun yakıcılığı; yanan her evin, her damın ateşi yüreklerimizi acıtmakta ve yakmakta...
Yürek yangınımla diyorum ki, ruhunuz şad olsun.
Zalimleri Allah kahretsin!..
Sizin ma'ruz kaldıklarınızı, yaşadıklarınızı kat be kat onlar da yaşasınlar...
UNUTMADIM...
UNUTMADIK...
UNUTMAYACAĞIZ...
Hikmet ÇİFTÇİ
05 Temmuz 2012
5 Temmuz Urumçi katliamınında yıldönümü, tüm şehitlerin ruhu şad olsun.
içeriği ve şekli ile güzel bir çalışma olmuş. sevgi dostluk insanlık bu günlerde kana bulanmış ne yazıkki
Gerek Dörtlük Zincirbendi ile yazılmış biçim( her dörtlülüğün son mısraının son söylemini bir sonraki dörtlüğe başlangıç yaparak) gerek kurgu ve içerik gerekse tarihe not düşürücü söylemleriyle oldukça etkileyici bir şiir...
Bu topraklarda aynı ortak paydalarla barış ve kardeşlik içinde yaşama ereğiyle dolu bir insan, bu toplumun bir parçası, bu canım ülkemin her bir coğrafyasına aşkla bağlı bir ferdi olarak, şiirin özünde verilmek istenen mesajı ve vurgulanmak istenen gerçeği algılamamak mümkün değil!
Bu gök kubbe altında kardeşi kardeşe düşürmeye yeminli karanlık güç odaklarına hiç bir zaman ve koşulda geçit vermeyecektir bu millet! Bunun için sevgi, bunun için farklılıklara karşılıklı tahammül ve saygı, bunun için demokrasi ve çabalar...
Masum insanların kanına susayarak kendi karanlıklarına taraftar bulacaklarını zanneden bu canilerin yaptıkları yanlarında kâr kalmayacağı gibi, Türk toplumunun huzurunu bozarak pis emellerine de ulaşamayacaklardır.
Bu gerçekle;
Acı olduğu kadar unutulması mümkünatsız olayın faillerini esefle, nefretle lanetliyor;
Hunharca katledilen masum insanlarımızın aziz hatıraları önünde rahmet ve saygıyla eğiliyorum!
Bu vesileyle; dizeleriyle günün önemine ayna tutan, duygularımıza tercüman olan duyarlı kaleminizle birlikte; şiiri güne düşürerek toplum vicdanına katkıda bulunan değerli Seçki Kurulu' na teşekkürlerim Zübeyde Hanım, güzel dost....
Refika Doğan
(Gerçek Dostlar Birliği Grubu)
'Başbağlar Katliamı, 5 Temmuz 1993'de, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde PKK tarafından 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliam. PKK lideri Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu ifade ederek, katliamı PKK'nın düzenlediğini kabul etmiştir.[1].
Akşam üzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı.[2][3][4] 1.5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 29 kişi öldü.[5] Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii, halkevi yakıldı.[6] Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi.[7]
Olaylarla ilgili olarak 20 kişi gözaltına alındı ve haklarında idam ile çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların 18'i bu davalardan beraat etti, 2'si mahkûm edildi.'
Kaynak: VİKİPEDİ
Hadi, deyin bakalım, nedir bu katliamın sebebi?
Camiden çıkaracaksın ve kurşuna dizeceksin!
Sen kimsin! Müslüman mısın, ateist misin, yoksa 'ERMENİ Mİ!'
İnsan mısın sen!
Ölenler 'fail-i meçhul' değil!
O analar 'CUMARTESİ ANNELERİ' hiç değil!
Ey kirli eller! Ey ortalıkta 'İNSAN HAKKI, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ' diye gezinenler!
Utanç duyuyor musunuz?
Birbirinizin üstüne atarak bu ayıptan kurtulacağınızı sanıyor musunuz!
Yazık, çok yazık...
Yerinizde olsam artık “MASKEMİ ÇIKARIRDIM!”
Ya da çıkar “KINIYORUM”, insan olarak böyle bir katliamdan utanıyorum, derdim…
Aynı yıl, daha üç gün önce Sivas'ta yaşanmıştı benzer katliam... Yüreğimizdeki acısı hala taptaze...
Kirli eller orada da iş başındaydı!
İs tutmuş beyinler 'İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ, İNSANLARI ATEŞE VERECEK KADAR' vahşileşmişti!
Antoloji sayfalarında mevcut, şahsen demiştim ki 'BUNU YAPANLAR PUTA TAPANLARDIR!' Putları 'yakın, yıkın' demiştir, 'EMİR KULLARI DA' yakmıştır!
Ve eklemiştim: 'Perdenin gerisinde EMPERYALİZMİN KANA DOYMAYAN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ VARDIR!' Hedefindeki ülkeyi bölüp, parçalamak, güçsüzleştirmek için etnik, dini, siyasi ayrılıklar/ karşıtlıklar çıkarır ve kullanır, çatıştırır o ülkenin insanlarını!
ASIL OYUN EGEMEN GÜÇLERİN, AB VE ABD'NİN, İSRAİL'İN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ VE ADINA KISACA KÜRESEL ÇETE DEDİĞİMİZ EMPERYALİST GÜÇLERİN TEZGAHLADIĞI OYUNDUR!
BİR BÜYÜK PROJEDİR, GEÇMİŞİ YÜZ YILLARA DAYANAN VE OSMANLI'YI DEVRE DIŞI BIRAKIP, TÜM İSLAM ALEMİNE HAKİM OLMAK VE ORTADAN KALDIRMAK AMAÇLI BİR PROJEDİR, DEMİŞTİM!
Belge ve bilgi olarak 1896 yılında yapılan 54. ABD Kongresinin artık gizliliği 100 yılı doldurduğu için açıklanan kararlarının merak edilip, araştırılmasını da eklemiş; devamla, batı ve özelde Avrupa egemenleri kendi aralarında çelişkiye düşüp, 1. ve 2. Paylaşım Savaşlarını yaşamamış olsalardı, ABD Kongre kararları belki de çoktan hayata geçmiş olacaktı!
Ama ne oldu, savaşlar bitti, yeni dengeler kuruldu, 100 yıl önceki proje ısıtılıp BOP/GOP adıyla yeniden servise kondu! Diye ilave etmiştim.
Sayfaya gelecek, şiiri okuyacak değerli arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz evlatları...
Rica ediyorum, sizlere yalvarıyorum... Ne olur 'OYUNUN FARKINA VARIN...'
Sivas'ta yaşanan elim olayı yukarıda da yazdıklarımı aynen yazarak, o acıyı en derinimde hissederek kınadın, lanetledim...
Şimdi de Başbağlar'da yaşanan katliamı aynı acıyla, aynı nefretle, aynı bilinçle kınıyor, lanetliyorum!
Ülkemde 30 yılı aşkın süren bir terör belası var. Korkuyorum, iç savaşa dönüşmesinden! Neyin savaşıdır bu, kimin savaşıdır! On binlerce insanımızı kaybettik, ateş düşmeyen 'KÖYÜMÜZ BİLE KALMADI' neredeyse!
Akan kan kimin kanıdır, ne uğrunadır?
Allah o günleri bizlere göstermesin diliyorum, ülkemiz bölünmeye gidiyor göz göre göre, kaça bölüneceği, devletimizin adının 'YENİ OSMANLI FEDERE DEVLETİ Mİ' olacağı artık aleni bir şekilde konuşulup, tartışılıyor...
Daha 100. yaşını doldurmayan Genç Türk Devleti bize kimin, kimlerin yadigarıdır, kimlere karşı savaşılarak, ne çileler çekilerek kuruldu, nasıl unutalım!
Lütfen arkadaşlar... Nerede insanımız acımasızca katlediliyor, vuruluyorsa yüreğimiz orada olsun... 'SENİN ACIN, BENİM ACIM' yoktur, olamaz böyle bir şey, hiç bir ayrım yapmadan 'BİZİM ACIMIZDIR' diyelim ve kınayalım...
Ölümler, ayrışmalar bizim kaderimiz değildir... Bizim kaderimiz 'ELİMİZDE OLMALIDIR', tek yürek, tek ses olabildiğimiz ölçüde bütün oyunları ellerimizle bozacağımız unutulmamalıdır...
Bu düşüncelerle şiiri, değerli şaireyi içtenlikle kutluyor, önemli aksamalardan sonra düzeleceği umuduyla antoloji yönetimine ve seçici kurula teşekkür ediyorum...
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
Hadi, deyin bakalım, nedir bu katliamın sebebi?
Camiden çıkaracaksın ve kurşuna dizeceksin!
Sen kimsin! Müslüman mısın, ateist misin, yoksa 'ERMENİ Mİ!'
İnsan mısın sen!
Ölenler 'fail-i meçhul' değil!
O analar 'CUMARTESİ ANNELERİ' hiç değil!
Ey kirli eller! Ey ortalıkta 'İNSAN HAKKI, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ' diye gezinenler!
Utanç duyuyor musunuz?
Birbirinizin üstüne atarak bu ayıptan kurtulacağınızı sanıyor musunuz!
Yazık, çok yazık...
Yerinizde olsam artık “MASKEMİ ÇIKARIRDIM!”
Ya da çıkar “KINIYORUM”, insan olarak böyle bir katliamdan utanıyorum, derdim…
Aynı yıl, daha üç gün önce Sivas'ta yaşanmıştı benzer katliam... Yüreğimizdeki acısı hala taptaze...
Kirli eller orada da iş başındaydı!
İs tutmuş beyinler 'İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ, İNSANLARI ATEŞE VERECEK KADAR' vahşileşmişti!
Antoloji sayfalarında mevcut, şahsen demiştim ki 'BUNU YAPANLAR PUTA TAPANLARDIR!' Putları 'yakın, yıkın' demiştir, 'EMİR KULLARI DA' yakmıştır!
Ve eklemiştim: 'Perdenin gerisinde EMPERYALİZMİN KANA DOYMAYAN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ VARDIR!' Hedefindeki ülkeyi bölüp, parçalamak, güçsüzleştirmek için etnik, dini, siyasi ayrılıklar/ karşıtlıklar çıkarır ve kullanır, çatıştırır o ülkenin insanlarını!
ASIL OYUN EGEMEN GÜÇLERİN, AB VE ABD'NİN, İSRAİL'İN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ VE ADINA KISACA KÜRESEL ÇETE DEDİĞİMİZ EMPERYALİST GÜÇLERİN TEZGAHLADIĞI OYUNDUR!
BİR BÜYÜK PROJEDİR, GEÇMİŞİ YÜZ YILLARA DAYANAN VE OSMANLI'YI DEVRE DIŞI BIRAKIP, TÜM İSLAM ALEMİNE HAKİM OLMAK VE ORTADAN KALDIRMAK AMAÇLI BİR PROJEDİR, DEMİŞTİM!
Belge ve bilgi olarak 1896 yılında yapılan 54. ABD Kongresinin artık gizliliği 100 yılı doldurduğu için açıklanan kararlarının merak edilip, araştırılmasını da eklemiş; devamla, batı ve özelde Avrupa egemenleri kendi aralarında çelişkiye düşüp, 1. ve 2. Paylaşım Savaşlarını yaşamamış olsalardı, ABD Kongre kararları belki de çoktan hayata geçmiş olacaktı!
Ama ne oldu, savaşlar bitti, yeni dengeler kuruldu, 100 yıl önceki proje ısıtılıp BOP/GOP adıyla yeniden servise kondu! Diye ilave etmiştim.
Sayfaya gelecek, şiiri okuyacak değerli arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz evlatları...
Rica ediyorum, sizlere yalvarıyorum... Ne olur 'OYUNUN FARKINA VARIN...'
Sivas'ta yaşanan elim olayı yukarıda da yazdıklarımı aynen yazarak, o acıyı en derinimde hissederek kınadın, lanetledim...
Şimdi de Başbağlar'da yaşanan katliamı aynı acıyla, aynı nefretle, aynı bilinçle kınıyor, lanetliyorum!
Ülkemde 30 yılı aşkın süren bir terör belası var. Korkuyorum, iç savaşa dönüşmesinden! Neyin savaşıdır bu, kimin savaşıdır! On binlerce insanımızı kaybettik, ateş düşmeyen 'KÖYÜMÜZ BİLE KALMADI' neredeyse!
Akan kan kimin kanıdır, ne uğrunadır?
Allah o günleri bizlere göstermesin diliyorum, ülkemiz bölünmeye gidiyor göz göre göre, kaça bölüneceği, devletimizin adının 'YENİ OSMANLI FEDERE DEVLETİ Mİ' olacağı artık aleni bir şekilde konuşulup, tartışılıyor...
Daha 100. yaşını doldurmayan Genç Türk Devleti bize kimin, kimlerin yadigarıdır, kimlere karşı savaşılarak, ne çileler çekilerek kuruldu, nasıl unutalım!
Lütfen arkadaşlar... Nerede insanımız acımasızca katlediliyor, vuruluyorsa yüreğimiz orada olsun... 'SENİN ACIN, BENİM ACIM' yoktur, olamaz böyle bir şey, hiç bir ayrım yapmadan 'BİZİM ACIMIZDIR' diyelim ve kınayalım...
Ölümler, ayrışmalar bizim kaderimiz değildir... Bizim kaderimiz 'ELİMİZDE OLMALIDIR', tek yürek, tek ses olabildiğimiz ölçüde bütün oyunları ellerimizle bozacağımız unutulmamalıdır...
Bu düşüncelerle şiiri, değerli şaireyi içtenlikle kutluyor, önemli aksamalardan sonra düzeleceği umuduyla antoloji yönetimine ve seçici kurula teşekkür ediyorum...
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta