Karalamalar 85 - Başarı Hırs ve Azim Üze ...

Recep Akıl
905

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Karalamalar 85 - Başarı Hırs ve Azim Üzerine


*- Hayatın en göz önünde bulunan faktörlerinden birisidir yarışmak. Her canlı, daha doğduğu andan itibaren kendisini bir tür yarışın içinde bulduğu için istese de istemese de kendi isteği dışında girmiş olduğu bu yarışmayı kabullenmek durumundadır. Aksi takdirde hayata tutunabilmesi, hayatın içinde bir yer edinebilmesi çok zor olur. Çünkü bu zorunlu rekabeti reddeden canlı başkalarına muhtaç hale gelir ve giderek zamanla asalaklaşarak yaşamını diğer canlıların merhametine bırakmış olur ki bu durum o canlının hayatını yaşanmaz bir hale sokar.

*- Nasıl ki her canlı varlığını sürdürebilmek için hayatı süresince kendi cinsleriyle bir rekabet içine girmek zorundaysa, insan da kendisini bu zorunluluktan muaf tutamaz. Mademki yarışmak zorundadır. Öyleyse kimlerle, nasıl ve hangi şartlarda yarışacak, buna kendisi karar vermeli başkalarının yönlendirmesine kendisini kaptırmamalıdır.

*- Her yarış kendi kuralları içinde yapılır. Rekabetin adil ve hakça yapılabilmesi için bu kurallar gereklidir. Aksi takdirde bir yarışmadan söz etmek mümkün olmaz. Çünkü kurallar görece daha az şansı olana adalet duygusu, kazanma umudu ve motivasyon sağlar.

*- Çok doğaldır ki yarışmaya giren herkes kazanmak ister. Bu insani bir durumdur. Ama bir şeyi hiç akıldan çıkartmamak gerekir: “kazanacağım,” derken sportmenlik ruhundan asla ödün verilmemeli ve yine asla zulüm ve haksızlık edilmemelidir; ne muhtemel rakiplerine ve ne de kendine. Adil olmak bunu gerektirir.

*- İnsan başkalarıyla yarışabileceği gibi kendisiyle de yarışabilir. Kişisel gelişimi için bu durum çoğu zaman da zorunlu bir haldir.Aksi takdirde gelişip ilerleyemez. Başarmak isteği, çok insani bir durumdur ve kişiyi hayatın zorlukları karşısında diri tutar. Eğer rekabete girme isteği olmamış olsaydı gelişim dediğimiz şey temelde kişisel ve ona bağlı olarak toplumsal ölçekte gerçekleşemez insan ileri doğru adımlar atamazdı.

*- İnsanın kendisini geliştirmek için harcayacağı emek hiç de boşa harcanmış bir emek değildir. Kişisel gelişimin olmadığı yerde toplumların da gelişmesi mümkün olmadığına göre bireyin kendi gelişimine katkı yapması aynı zamanda yaşamış olduğu toplumun da gelişimine katkı yapar. Ne var ki bunun için kişi, kendisine mutlaka ama mutlaka bir hedef belirlemek zorundadır. Çünkü hedefsiz olmak çoğu zaman insana ve doğal olarak da çevresine zarar verir.

*- Her insan kendisiyle ilgili konularda daima en önde olmayı ister, istemelidir de. Aksi takdirde hedefine varmakta zorlanır. Lâkin kişi her ne kadar hep en önde olmayı istiyor olsa da bu her zaman mümkün olamayabilir. Ama niyet bu olmalıdır.Motivasyon sağlayabilmek için bu şekilde düşünmek elzemdir.

*_ Başarmak isteğinin ister istemez hırs kavramını da ortaya çıkartması eşyanın tabiatı gereğidir. Ama aslında başarmak için hırs, hiç de gerekli olan bir şey değildir. Çünkü hırs, çok daha olumsuz başka şeyleri çağrıştırır ve genellikle insana son tahlilde zarar verir.

*- Hedefe bir an önce ulaşabilme isteği genellikle hırs mevhumunu tetikler. Böyle bir handikap her zaman vardır.

Fakat yine de bu duyguyu her ne olursa olsun ön plana çıkartmamak doğru olanı yapmak demektir.

Hırs, kaynağını kıskançlık duygusundan alır. Buradaki püf noktası kıskançlıktır. Öyleyse yapılması gereken, kıskançlık duygusunun oluşmasına izin vermemektir.

*- Hırs mevhumunun yerine pak âlâ kazanma azmi ve isteğini koymak mümkündür.

Hırs her ne kadar kişiyi olumsuz yönde etkilese de hırsın yerini alacak olan kazanma azmi ve isteği kişiyi o aranda olumlu bir anlayışa yöneltir ki doğal olarak istenen de bu olmalıdır.

İnsana lazım olan onu yıpratması muhtemel olan hırsı değil, bilakis motive edip üreten birey durumuna getirecek olan sabrı ve azmidir.

*- Kazanmak istemenin kötü bir yanı yoktur. Tam tersine kazanmak isteği insanı motive eder. Hayat karşısında güçlü kılar.

Her ne kadar yarış her canlı için bir zorunluluksa da sadece insan için içinde bulunduğu toplumun benimsemiş olduğu geçerli olan kurallara ve bu kuralların belirlemiş olduğu ahlaki görüş ve anlayışlara uyma zorunluluğu vardır.

Bu zorunluluklar işin olmazsa olmazlarındandır.

Ve tabi işin en önemli yanını ise kişinin harcayacağı emek ve çok çalışmak oluşturmalıdır. Çünkü emeksiz bir başarı gerçek bir başarı değildir ve aslında böyle bir başarıya başarı demek de doğru değildir.

*_ İnsan hayatı boyunca hep bir şeyler öğrenerek ilerler. Öğrendiklerini de ileriye doğru taşıyarak biriktirir. Eğer biriktirdikleri insan hayrınaysa girmiş olduğu yarışı kazanmış demektir. Fakat eğer tersi olmuşsa kaybetmiştir. Bu tercih de yine kişini kendisine aittir. 12.05.2001


Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 4.4.2016 03:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!