Sevincin en kısa sürdüğü gece
Güneşi tahrip eden güvercinler karanlıkta kayboldu
Gül şehre büründü, şehir tene
Yaslandı omuzlarından aşağı karası
Tesadüf değildi hüzün
Ne uzun ne kısaydı
Dudak yalnız
Arası ıssız
Bozar düşü
Gözlerimi yakar
Seslerin dökülüşü
Ben bu yağmuru daha önce görmüştüm
Zaruri bir erteleme
İngiliz atasözü gibiydi
Korkuluk, yağmur
ve korkuluğun en büyük korkusu
Gülün tavrı gövdesinden münezzeh
ve cesetler gövdemizdeki rumuz
Kırmızı infilakları
Ve susuz, ince boynu
boyunca kurumuşluğunda uyanılan sabahı
Gül sanatçısı
gülü ansızın eline eker
şiir tenime batarken
siz dikenlerle sevişmekteydiniz
Ve güneş tutulmaya bıraktı bir yüzünü
Bir yüzü kayıptı
Bütün gözler karardı
Her yer duman
Maskeler içinde şuara en nefessiz olan
Sen; ay ve dil
Eriyip de bakakaldığın suya eğil
Dizdiğin gözleri birbirine bırak
Keskin kırılır, bil
Gök bükülür ki vay
Sıçrar her biri bak
Onu duydu
devşirdiğim sözler
durdu
pahalı düşündüm hepsi buydu
kalem ve saat aynı yerden vurdu
Filozof
Ufka bak, doğuyorum seyret
Göklerin göreceli saldırısına hazır mı
Aşk yoksa ölmek
İnatçı lodoslarını dinlemiştim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!