baş kaldırmış başaklar yüzlerini güneşe dönmüş
susuz kalmış topraklar belli ki yağmura küsmüş
büyüyüp serpilmiş tohumlar tane tane buğday olmuş
hasat zamanı tüm katarlar tıka basa mahsulle dolmuş
başına bağlamış poşuyu alın teri dökülmüş köylünün
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan