Bu gün,hiç yaşamadığım bir acıyı yaşadım.Birden annemi hatırladım.Bu acıyı kimse yaşamasın istemem...
Sanki; dar bir ayakkabı içinde sızlayan bir ayak gibi,beli sıkan dikenli bir kemer gibi,kalbimin üzerinde çivili,dikenli bir çember gibi,sıktıkca sıktı,daraldı.Allahım o acı neydi.Öyle nefessiz kaldım.
Tüm hayatım, gözlerimin önünden geçti,neler neler izledim,film gibiydi.Ne kadar sürdü,nasıl geçti,kendime geldiğimde dikiş makinamın üzerine başım düşmüş halde idim.
Kalbimin atışlarını duymuyordum,yanlız kötü bir sıkışma vardı,biraz daha sürse idi,herhalde dayanılmazdı.
Annem'i hatırlamam bu yüzdendi.Ağrısını bizlere anlatırken '' bir çile yünü karıştırıp,sonrada açmak için uçlarından asılırlar ya,kalbimi öyle asılıp geriyorlar '' derdi.
Demek söyledikleri,benim de yaşadıklarımdı.Kalp ilk sinyallerimi vermeye başladı........galiba diyorum.
Ne yapalım,Allahtan gelene sözümüz yok.
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Neyse ki bu anlatınızın üstünden iki sene geçmiş.
Geçmiş olsun sayın Nilüfer Gümüş... Bir an sonrası bile hesapların boş tarafı...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta