sorun ne?
bu ülkede barolar birliği başkanlığını yapmakta olan Metin Feyzioğlu başbakanla bir buçuk saat konuştuğunu ve bu konuşmadan da umutlu olduğunu söylüyor.
bu adama aydın diye bilir miyiz?
bu şahıs aydınlanmış mı dır?
ne garip ki bu kadar büyük bir kariyere sahip olan zat, yalancılara güvenilemeyeceğini bilmiyor.
işin daha da vahim olanı başbakan denilen kişini o makamı bile bile işgal ettiğini bildiği halde nasıl olur da böylesi yurt sever aydın bir insan, bu işgalcilere kurtuluş halatı atar.?
bunun bir an doğru olduğunu düşünsek bile yanılgıya düşeriz.
çünkü mevcut iktidarsız iktidarın amacı demokrasiyi amaçlarında araç olarak kullanmak olduğunu bu zatlar bilmezler mi.?
ha... diye bilirsiniz ki bilmeye bilirler.
bu mümkün değil. bu gün itibarı ile binlerce uygulama var ki, bu örgütün bu ("demokrasi bizim için tren, tren istasyona geldiğinde ineriz" diyen başbakan değil mi?) amaca hizmet etmeye endeksli olduğunu görürüz.
yani amaç demokrasi değil, amaç ceplerini cepkenlerini doldurmak, ve bu ara da ülkeyi yok etmek.
ülkenin yok edilmesi, bazılarınız tarafından ağır karşılanabilir. ne var bu ülke üretim güçleriyle, hukuku ile, eğitimi ile yok edilmiyor mu?
hiç kimsenin aklına gelmeyen serv diye bir bela ki son on yıldır dillendirilmiyor mu?
aslında tüm bunların sebebi hukuk ta aranmalı. eğer hukuk diye bir şey var sa o hukuk evvel emirde ülkenin birlikteliğini ve bütünlüğünü sağlamak olmalıdır.
ki bu yüzden yüce Atatürk savcılara cumhuriyet titrini vermiştir.
Kayıt Tarihi : 8.1.2014 12:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)