Bariyerlerin Güldendi Çarpıldım Tinn ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Bariyerlerin Güldendi Çarpıldım Tinne Tenna

Bariyerlerin güldendi aşka hızlı giderken çarpıldım. Çarpılmış çarpma işlemleri yapıyordum sayısal koynunda. Bir kere bir sen benimsin bir.
-Bir ile iki arasında çiftleşen sayıların sıcak dünyasından gitmelerini hesaplıyordum.
Üç ile güç arasında kalan her sevdanın kilimi serilmiş. Gidiyordum garip çileler heybem.
-Hey be!
-Hey bebeğim!
-Yine yoksun, yine sol yanımdan akan yolların pususunda kalmış pusulular.
-Bari yerlerin ıslak, bari yerlerin içime sığınaktı. Çarpılmanın etkisiyle yüreğim parçalandı.
-Her aşk füzyonunu içinde taşır, gelirken, yaşarken parçalanmaz, giderken parçalanır.
-İşte şimdi canhıraşın gılmanıyım .

Gurbetini uçurumlarıma kuran hayatın aşk alasıyım. Ali cenap günceler büyür yürek dehlizimde.

-Susmuşum en küskün damarların kanayan yerinde. İçimde sensizliğin kanı akmakta. Vicdanımın çeperini aşana sana yaptıklarımın isimsiz resmi gözümde tutuyor.
-Ağlamalar panayırında damlalarını soran ecinnilerim suskun giyotinlerinde kesilip derman oluyor gelişlere.

-Gözyaşının bedellisi çıkmasını bekliyorum ; p’aram hazır. Sensizliğin askerliğini yaptım, uzun süre katlanamam.
-Bedelli askerliğini yapmamı hor görme. Acıların zengin etti.
Soyunup albenili benliğimi gönlüne yapıştıran ahuların “ hu “larında değilim.
-El’em üstüne elemin kaleminde kendimi yazgının yazılmayışı yaptım.
-Melek kanatlarını unutmuşsun bağrımın dallarında. Güllerine vurgulu cümlelerim varken, eksiltili cümleler kurma yanık bağrımda.
-Vurgulu bir sözcük gibi durma can kırıklarımda. Gözbebeklerinin salladığı içsel bebeğimi emzirsen iyi olur.
-Bu sensizlik çok cüce kalır, başka benliğe sığmaz oldu.

-Kedermiş günler bırakma peşinde. Geberik istemlerin içinde yaşlanmak zor gelir.
-Tutuklu kaldığım bakışlarının ibresinde hızım artıyor, yolun soluma döşeli vitesi yüreğimde bu sevda arabasının .
-Hızlıydım ve seviyordum. Çarpılmanın hız limitinde geçtim. Radara yakalandım; ama duramadım gelip gül bariyerlerine çarptım.

Polis:
-Sekizde sekiz kusurlusun bu sevdanın. Bu kadar hızlı nereye gidiyordun?
-Bu aşk yolunda neden Mevlana’dan yol pusulası sözler almıyorsun:
Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur. /Şems/
Dedim kİ:
Pusulada şöyle yazardı:

Aşkı yaşamak istiyorsan; önce yaşamayı öğreneceksin. Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin. /Mevlana/

-Ben de yürümek yerine koştum ,uçtum .
-Şimdi bu ağır yaralı yüreği taşır mı ki aşk sultanın. Cezanı çekmelisin bu gidişin.
Dedim ki:
…: İlk sevda Haritamı Yırtan Piri Reisin kızıydı bu. Öylesine gitti.
Öylesi gitmelerin ölüsü gibi. Öylesi gitmeler yatalak bir hasta gibi uzun yıllar ne öldürü ne de yaşatır.
-Şimdi yaralarımın atlasındaki renkleri yok ediyor nefret rengiyle.
Bütün renkler siyah. Üstü kalmış, üstsüz kalmış renk cümbüşümden anlamıyor.
-Ben zaten tutukluyum birisine. Ben zaten içerdeyim gerek yok başka hapishanelere.Onun göz ve ömür hapsindeyim.
-Hepsindeyim onsuzluğun.

Polis:
-Bir kereciğin zerresinde bir keren var. Bu yüzden bir kere daha yaşaman için
Yine git ona usta gibi seslen:
…:”Gel seninle bir daha ağlayalım; Yaşanmışlara, yaşanmamışlara bir de hiç yaşanmayacaklara. /Oğuz Atay/

Teşekkür edip omzunu aradım Tinna …

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 3.3.2012 17:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan