Karanlığın ortasında duruyordu barış kokan adam!
Elinde barış bildirgesi dilinde yaşanabilir bir ülke yüreğinde umut güvercinleri uçuşuyordu.
Dört minarenin ayaklarını vurdular, bizi ayaklarımızdan vurdular diyordu.
Az sonra kendisi de başından vuruldu.
Dört minarenin ayakları dibine yığıldı bedeni.
Ne savaşlar ne tarihler gördü ama böyle bir ihaneti görmedi diyordu.
O acı ihanetin gerçek yüzü ömrüne mal oldu.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim