Çağrı Barış

1972-

ŞİİR

TAKİPÇİ

Barış Zamanı29

Hayatla hayalin arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu çizgiler umutlarla beraber yaşarken, dünyadan yaklaşık 150 milyon km uzakta bulunan Güneş, soluduğumuz hava, sular, varlığın bir nedenidir. Barış içinde derin derin soluk alan bu coğrafyalar, ışınlar demeti olan barış sayesinde bir denge kurmakta, canlılık topluluğun uçsuz bucaksız bir gülümsemesini, elinde yemiş dolu bir zembili sunmasına çanak olmaktadır.Gökmen Y.Erdem

Çağrı Barış
Kayıt Tarihi : 11.2.2010 12:48:00

Şiiri Değerlendir

Hikayesi:

Kimden: Dost Şeref (Bay, 60) Kime: Gökmen Y.Erdem Tarih: 11.02.2010 21:36 (GMT 2:00) Konu: Yn: Barış Zamanı 29/yeni BARIŞ BARIŞ DİYE YAZANLARA SELAM OLSUN KALEMİN BİZE HEDİYE ARMAĞANA SELAM OLSUN GÜNEŞ IŞINLARI GİBİ OKUYUCUYU BİLGİLENDİREN VE AYDINLATAN KALEMİZ DAİM OLSUN ÜSTADIM ELİNE SAĞLIK SAYGILARIMLA

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Çiğdem Çakır

Hayatla hayalin arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu çizgiler umutlarla beraber yaşarken, dünyadan yaklaşık 150 milyon km uzakta bulunan Güneş, soluduğumuz hava, sular, varlığın bir nedenidir. Barış içinde derin derin soluk alan bu coğrafyalar, ışınlar demeti olan barış sayesinde bir denge kurmakta, canlılık topluluğun uçsuz bucaksız bir gülümsemesini, elinde yemiş dolu bir zembili sunmasına çanak olmaktadır.
******
Yürekten altın harflerle yazılmış ve nice tarihe mührünü basacak sesleniş.Tam puan.Sevginle yazılan barış ışığını kutluyorum.

Devamını Göster
0

0
Cevap Yaz

Fatma Kalkan

kutluyorum yürek sesinizi saygılarımla

Devamını Göster
0

0
Cevap Yaz

Necdet Arslan

Aynı paydada buluşan nitelikli saptamalar..
Kutlarım.

Erdemle.

Devamını Göster
0

0
Cevap Yaz

Necla Argüz

bencede barış zamanı....karıncalar bile kavga etmezken..biz neden ediyoruz...
bu dünya bize sunulmuş...
kutlarım kalemi...

Devamını Göster
0

0
Cevap Yaz

Talat Semiz

Kurgularımızda sürekli karıştırdığımız bir olgu var, düşler ve gerçeklerin birbirine karışma olgusu. Zaman zaman hangisinin düş, hangisinin gerçek olduğunu karıştırdığımız oluyor ve gerçeğin ne olduğunu soruyoruz kendimize. Kuantum teorisinin özünde sadece enerji ve enerjinin dönüşümü, maddeye dönüş şekli, statik enerjiye, hareket enerjisine, kinetik enerjiye dönüşü bilim adamlarını iyice yormuş. Sonnunda enerjinin sakınımı denilen; varoluşun sürekli varolduğunu, varolanların varoluş biçimlerinde kalmayıp değiştiklerini algılamışlar. Bir şey ya vardır, ya da yoktur diyemiyoruz. İki kavram da varla yokun birlikteliğinde oluşuyor. İnsanın objel nesneleri duyularıyla algılaması, enerji türüne dönüşen maddelerin ise etkinlikleriyle varlıklarını anlayabiliyoruz. İnsana 'varlığının nedenini sorduğumuzda' bu kavramı kesinlikle dinsel inançları doğrultusunda açıklamaya kalkışacaktır.
Var olduğumuz için varız, diyebilen kaç kişi düşünebiliyorsunuz?

Yaşamı algılamak, var olduğumuzu ve varoluşumuza etken koşulları düşünmek çok usta bir yaratıcının ellerinden ne denli harikalar yapıldığını anlamamıza yetecektir. Varız ve yaşıyoruz!.. Öyleyse varlığımızı algılıyor, varolan her şeyi algılıyoruz. Buna şükretmekten öte bir etkinlik gösteremeyeceğiz.... Sevgilerimle.

Devamını Göster
0

0
Cevap Yaz