Yeryüzünde renk renk açan çiçekler, otlar, çeşit çeşit börü börtü böcekler, hayvanlar, dağ taşlar, akan sular kendi başlarına, bir düzenin etrafında yaşıyor. Bir ömre bedel zaman aralığında sıkışan insan, aldığı hırslarla yerinde duramadı, bu varlıkların yaşam/yaşam alanlarına, kendi çıkarları elverdiği müddetçe izin verdi. Dün bugün dünyamız, ne akla ne de vicdanın sesine aldırış etmeksizin, diri diri çoluk çocuğu, canlılık topluluklarını katlederek adı duyulmamış soykırımın da mimarisi olmuştur. Mevcut her şeyin hayat sürmesine izin veren dünyamız, bir denge üzerinde dönmektedir.Doğa, doğal gereklilikleriyle insana sürekli verir ve cömertçe verir.İnsansa, nedense sürekli daha fazla alır.Yaradılışından egoist ve her şeyin aşırısıyla kendi egolarını/bünyesinde tatmin etmeyi düşünen insan, gerçekte, yanılmış olduğu hiç aklına gelmemektedir.
Bu dünya bizim evimizdir. İnsan kendi evini ateşe vermemeli.Evrensel barışın özünde, hoşgörü ve sevgi kılavuzumuz olmalı; yaşanabilir başka dünyaların olmadığını anladığımızda, yeni ufuklara doğru, sağlıklı yolun daha erken alınabileceğini insan unutmamalıdır!..
Esenlik ve barış üzerinizde olsun.
(Barış Zamanı)
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta