Mahcubiyet, tarif edilemeyen bir duygu
Karanlık ormanlarda saklanmak istediğim yer
Mahcubiyet, içinde bulunduğum sonsuz kuyu
Yüzümü derinliklere gömüp kaçmak istediğim yer
İçimde kendime haykırdığım bir dağ var
Etrafta bir kalabalık
Nedensiz bir curcuna
Karşımda bir yaratık
Tırnaksız bir ustura
Koltuklar sizin olsun, makamlar da sizin...
Bu iftiralarla kazananlar da siz olun...
Yeni Türkiye'de sizde kalsın, usta(!) da...
Bizi bilen biliyor, gören görüyor çok şükür...
Havuzdan medyalarda yüze durun...
İnsan konuşuyor mu dediniz?
Kiminle, Neyi konuşuyor?
Nerede, Nasıl konuşuyor?
Konuş, konuş be insan…
Kafanda sıkışıp tutamadıklarını at dışarı…
Attın da rahatladın mı bakalım?
Akıl vermişler her bir ferde
Kullanabilsin diye
İrade vermişler her bir ferde
Kendini tutsun diye
İnsan insan olupta kullanamamış ise o aklı
Anlatmaya çalışıp ta, anlatamadıklarım var
Anlasalar da beni, anlaşılamazlar var
Anlamayıp ta, anlamak istemeyenler var
Yanlış anlayıp ta, doğru sananlar var
Bal gibi anlayıp ta, yanlışa itenler var
Doğru anlayıp ta, bilmeden yanlışı anlatanlar var
İnsan sevgiyle doğar, hayatın karmaşık yapısına
Anne sevgisi, sevgilerin en temizidir bu yaşamın
En masum, en içten ve en karşılıksız…
Anne kelimesi bile başlı başına sevgiyi çağırır insana
Bu sevgiyle tutunur insan, hayatın zorlu yapısına
Öyle bir zorluktur ki, acı verir bazen
Alev alev yüreği yanmayan kişi
Aşktan mı bahsettiniz?
Gözleri ondan başkasını görmeyen
Aşktan mı bahsettiniz?
Gerçek hainler planlar kurmuş
Bombalar bir anda patlar olmuş
Halk hainlere nasıl yandaş olmuş
İblis kapıyı açıvermeyi görsün
Bizim uşaklar uykuda ninni dinler
Bir nur kondu çorak toprağa
Bir ışık yaydı keskin karanlığa
Nur filiz verdi toprağın çırpınışına
Uzadı bir dal, milletin yakarışına
Bu gayeden beslenen sırlı çiçek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!