Yorgun, bitkin, bitki örtüsü çamur
Sevişirken gene o kadın
Parmak ucuna basarken üstelik
Topuk dikenine özgü ağrılarla kanarken
Acırken hissiyatı yolda yürüyen
Aslında ıslanan
Yeşile çalarken akşamın saadeti
Elimden gelse hani
Bir an kulak kabartsam duymak için içindeki nefesi
Boğabilirdim bütün sesleri.
Hiç bu kadar güzel gelmemişti yaslandığım oksijen tüpleri
Yanarken gözleri kahve, hiç bir patlama bu kadar şiddetli gelmedi.
Merkez üssü 'Sen' idi..
Ve 'Artçılarla idare et.' denilen de 'Ben'den başkası değildi;
ne yazık,
böyleydi..
Üssümden gidişinden arta kalanla yaşamak,
arıtma tesisi niyetine kullanmak idi yerle yeksan hisleri;
Yokluk ve Varlık birbirini tanımlar..
Sen yoksan mesela,
bütün kadınlar 'sen' suretine bürünmek için var..
Sen yoksun mesela;
Sen'i yazmaktan yoruldum;
ikinci tekil şahıs, birinci gelene 'Aşk' verse bari
ve illaki sonuncu gelene 'Bir Teselli Ver'se.
Ve yahut, en iyisi, dertler derya olsa, siktir olup gitse buralardan kayıklarla;
sahil kasabalarına çoğul şahıslar koloni kursa,
şarap şişelerinde bakteriler sevişse;
Kapitalizm seni yarattı;
bütün güzellikleri gözlerinde tekelleştirdi.
Sen ağladığında borsa düştü,
enflasyon yükseldi;
insan kavminin anası ağladı.
Farkettim ki, tam beş aydır bir silüeti tasvir ediyorum
Hani bir yerlerde, siyah saçlı, kahve renkli, al yulaflı, sivri, keskin bakışlı bir canlı
Artık ne olduğunu bilemiyorum bu şiirin
Ömür billah tükenmez bir kalem mi ve yahut zevk-i sefa cenderesi mi?
Kim bilir
Keşke sevebilseydin beni.
Ne bileyim, Sağır Sultan bile duysaydı ikimizi; o derece şiddetli.
Hem Leyla'dan ne eksiğin var ki senin?
O bile sevmişti çulsuz teyyareyi..
Mecnun'un heybesinde severdik birbirimizi,
güzel olurdu be sevgili.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!