Kalbimizin paslanmayan ögesi
Bu dünyaya aramıza hoş geldin
Dünyanın çekilmez çoktur çilesi
Çileleri sen çekmeye hoş geldin
Ablaların ablasısın her zaman
Dostunu iyi seç sonra üzülme,
Tespih gibi tane,tane dizilme,
Dostunun peşinden sen gidip gelme,
Kötü dost değmemiş Keleğe benzer…
Senden aldığı satar etrafa
Bir bahar sabahı
Yer gök simsiyah bu Kayseri’de
Evden telaşlı çıkan bir ben
Eksik eşyalarım
Kaçırılmış servis
İşim rast gitmeyecek sanki
Sebebini sorma şudur diyemem
Bugün çok doluyum
Ağlayacağım
Bir şelale gibi
Dağlardan aşıp
Denize dalarken çağlayacağım…
Şiir yazdın,şarkı dizdin erine,
Kuru kuru olmaz bunu bilesen…
Altın sikke takar isen beline,
O erki sen hep uğrunda ölesen…
Yoksa mısra ile olsaydı hatış,
Beni yaradana götürmüyorsa,
Ben O aşkı alır yere çalarım.
Beni dinlemeyen öz kalbim olsa
Kendi ellerime ben parçlarım…
Şu kalabalık dünya da
Ben hep seni arıyorum
Tepeden bakarken alabildiğine
Senide denizlerime alıyorum...
Yudumlarken çayımı
Bana merhaba deyişin
Sanki beni gözleyişin
Sana baktın için,için
Senin o gözlerin varya …
Kalbimin içini görür
Sevdanın yoluna kalbimi serdim,
Ezip geçtin kimdir diye sormadın…
Seni beklemekten sükuta erdim,
Neden sustuğuma kafa yormadın…
Ne haber gönderdin ne mektup yazdın,
Gurbet ellerini mesken tutmuşsun,
eşini dostunu hep unutmuşsun,
aslında sen onlara umutmuşsun,
hani adamlığın nerdedir hani...
gelen geçen selam vermiyor sana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!