Bu gece derinden zonklayan, bir yanı mangalda kor ateş
Diğer yanı İncebel Dağın doruklarında
Eksilmeyen salkım-saçak buz gibi
Sızım-sızım sızlayan
Ağzı açık kızıla çalan
Kanı toprağa aktıkça
Yerde pıhtılaşan
Yaram
Sabah güneşi
Gecenin rahminde
Cenin
Benden, aydınlığın diyetini istiyor gibi
Beni, ölümle ile yaşam arasına sıkıştırıyor. İçim acıdıkça
“Bedelse bedel, ölümse ölüm değil” istediğim özgürlük
İstediğim barış güvercinin kanadında
Barış
Olmasın masal
Kavgam soygunculara
İnsanlıktan nasibini almayanlara
Karşı
Dağları hırçın
Beytüşşebap’tayım
Bitmeyen bu upuzun gecede
Saçım, sakalım kızıl kan içinde
Gökyüzü ağlıyor
Benim için
Kürt köylerinde havladıkça
İtler
Parıldayan yıldızlar gibi
Üzerimde uçuşuyorlar
Renkleri yeşile çalan ateş böcekleri
Anneme ulaşmadan kara haberim, güneşi doğmalı buralara
Bir yanım halen kan akıyor, diğer yanım karanlığın içinde
Dibine kekliklerin sindiği, yosun kokan yalçın kayalar
Dayanmıyor iniltime
Ey içimdeki
Olan çocuk
Yüreğim sızlıyor
Ver o küçük ellerini, ver ellerime
Varsın acılar
Kemirsin yaramı
Gitme
Kal içimde bu gece
Sesi suya inen
Koyunlar için çalınan ıslık gibi
Dere kıyısında kavaklardan
Yeller estikçe üstüme
Bendeki ömrüm
Bitmeye doğru gidiyor
Son bir kez daha
O umut dol gözlerinle
Gül bana
Yıldızlar parıldasın, bu köylerde, bu yerlerde
Işıklar bir daha hiç sönmesin, özgürce oynasın tüm çocuklar
İstanbul
Mehmet ÇobanoğluKayıt Tarihi : 25.9.2019 19:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!